Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/1980 E. 2015/10096 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1980
KARAR NO : 2015/10096
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2013/624-2014/408

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılardan G.. M.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkilinin park halindeki aracına, davalılardan G.. M..’nun sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketinin teminatı altında bulunan aracının arka kısmından ve çarpmanın etkisiyle öndeki araca da vurması nedeniyle meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin aracının maddi hasara uğradığını, olayda davalı tarafın %100 kusurlu olduğunu, bu hususun ve oluşan hasarın bilirkişilerce Edirne 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/239 sayılı dosyası ile tespit edildiğini, sigortaya başvurmalarına rağmen tamir bedelinin kendileri tarafından karşılandığını, müvekkilinin çiftçilik yapması nedeniyle araç mahrumiyet zararı olan 290,00 TL, çekici masrafı 118,00 TL, hasar bedeli 6.484,26 TL ve değer kaybı olan 2.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili bu nedenlerle 28/03/2013 tarihinde Edirne 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açtıklarını, bilirkişice belirlenen 8.892,26 TL tazminat alacaklarının eksik harç yatırmaları nedeni ile 1.000,00 TL’sinin kabul edildiğini, kalan zarar için bu ek davayı açtıklarını bildirmiştir.
Davalı işleten vekili, Edirne 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/239 sayılı dosyasının kesinleşmediğini, dosyadaki raporun adli tıp kurumundan alınmadığını, davacının da aracını sürekli park yasağı olan yere park etmesinden dolayı kusurlu olduğunu, raporda belirtilen bedellerin yüksek olduğunu ve kazayı kardeşinin araç lastiğinin patlaması nedeni ile elinde olmadan yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigortacı vekili, dolaylı zararlardan sorumlu olmadıklarını, aracın değer kaybı oluşacak araçlardan olmadığını, 26/03/2014 tarihinde 1.000,00 TL ödediklerini, hasarın davacı tarafından karşılandığına dair belge sunmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalılardan G.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297.maddesi uyarınca, mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hüküm sonucu kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Belirtilen madde hükümlerine göre hakim gerekçeye uygun karar vermek zorunda olup gerekçe ile hüküm birbirine uygun olmalıdır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Somut olayda, mahkmece, kararın gerekçe kısmında 7.234,26 TL zararın bulunduğuna karar verildiği belirtilmesine karşın hüküm kısmında 7.892,26 TL maddi tazminata karar verildiği belirtilmiştir.
Bu bakımdan kararın gerekçesi ile hükmü arasında çelişki ortaya çıkmasına neden olup HUMK’nun 388 ve 389. (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298) maddelerine aykırı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.