Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/1953 E. 2015/10093 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1953
KARAR NO : 2015/10093
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Alaçam Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2013/627-2014/385

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –

Davacı vekili, davalılardan C.. K..’nin sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketinin teminatı altında bulunan aracının seyir halinde iken tek yönlü yolda birden durarak geri geri geldiğini, müvekkilinin aracının arka kısmı ile ön kısmından vurmasıyla meydana gelen trafik kazasında aracının maddi hasara uğradığını, kaza tespit tutanağının sigorta şirketine ibraz edilmesine ve hasar miktarının talep edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin aracında hasarlı trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasarlı parçaların yenisi ile değişim bedeli, işçilik ve çekme hizmeti bedeli alacaklarının şimdilik 1.000,00 TL’sinin müştereken ve müteselsilen, değer kaybı bedelinin şimdilik 500,00 TL’sinin sadece davalı sürücü malik C.. K..’den (fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla) olay tarihi olan 15/08/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı sigortacı vekili, olayın kaza tutanağındaki gibi gerçekleşmediğini, takip mesafesini korumadığı için kusurlu olan kişinin davacı olduğunu, davacının davalının aracına arkadan çarptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK’nun 266. (1086 Sayılı HUMK’nun 275.) ve takip eden maddeleri uyarınca, mahkemece, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, tarafların birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşü alınarak karar verilmelidir.
Somut olayda, olay anında tutulan kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Tarafların araçlarında meydana gelen hasar durumu, olayda ihlal edilen kurallar, olay anında davalı sürücünün beyanındaki gibi kendi aracının da hareket halinde olup olmayacağı ve davalı tarafın da olayda kusurunun bulunup bulunmadığı değerlendirilip, HMK’nın 266.maddesi ve tüm dosya kapsamı gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.