YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19206
KARAR NO : 2018/11885
KARAR TARİHİ : 10.12.2018
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 04.12.2018 Salı günü davalı …Ş. vekili Av. … geldi. Davacılar ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı …Ş. vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı …nin trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların eşi/ babası Mehmet’in karıştığı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve cenaze gideri yapmak durumunda kaldığını, diğer davalının da kazaya karışan karşı aracın trafik sigortacısı olduğunu ve davalıların davacıların zararından müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 22.04.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 171.389,01 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …Ş. vekili, davacılar desteğinin kazada kusurlu olmadığını ve karşı araç sürücüsünün kusuru ile kaza gerçekleştiğinden tazminat sorumlulukları bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun kabulü halinde ise bu kusur davacılara da yansıyacağı için davacıların tazminata hak kazanamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacıların kusur ile zararı ispat etmesi ve SGK tarafından yapılmış ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafın, zarardan müteselsilen sorumlu olan davalılardan Ziraat Sigorta A.Ş. tarafından, 107.105,60 TL’lik sulhen yapılan ödeme nedeniyle davadan feragat ettiği, …nin poliçesindeki limitin 268.000,00 TL olduğu, limitin altındaki ödeme üzerine bu davalı hakkındaki davadan feragat eden davacı tarafın diğer müteselsil sorumlu davalının durumunu ağırlaştıramayacağı, davacının feragatinin diğer davalıyı da kapsadığı gerekçesiyle, davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze gideri istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde, davacıların eşi/ babası Mehmet’in idaresindeki aracın trafik sigortacısı ile kazaya karışan karşı aracın trafik sigortacısı olan davalıların zarardan müteselsilen sorumlu oldukları iddiası ile talep ettiği maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde müteselsil sorumluluğa dayanmış olsa da, maddi tazminat miktarını artırdığı 22.04.2015 tarihli ıslah dilekçesinde, ıslah yoluyla artırılan maddi tazminatın yargılamada alınan kusur raporundaki kusur oranları dahilinde davalılardan tahsilini istemiş ve müteselsil sorumluluk talebinden açıkça rücu etmiştir.
Davacı tarafın açıkça teselsülden vazgeçtiği bu durumda, esasen zararın tamamından müteselsilen sorumlu olanlardan biri hakkındaki feragatin diğer müteselsil sorumluya etkisini tartışmanın anlamı kalmadığı gibi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 168/2. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 147/2.) maddesindeki, alacaklının müteselsil borçlulardan birinin durumunu diğeri aleyhine iyileştirmesinin sonuçlarına katlanması hükmünün de somut olayda uygulanma alanı kalmamıştır.
Davaya konu edilen kazada davacılar desteği olan sürücü Mehmet ile karşı araç sürücüsünün % 50’şer oranında kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporuyla saptanmış olup bu kusur oranları mahkemenin de kabulündedir. Kazaya karışan karşı aracın trafik sigortacısı olan Ziraat Sigorta A.Ş. tarafından sigortalısının % 50 kusuruna isabet eden 85.694,50 TL asıl tazminat alacağı ile fer’ilerinin davacı tarafa ödenmesi
nedeniyle, davacılar vekilinin, 07.05.2015 tarihli dilekçesiyle davalı …Ş. hakkındaki davadan feragat ettiği ve davalı …Ş. yönünden davanın kabulünü talep ettiği görülmektedir.
Davaya konu kazadaki kusur oranları ile davacıların tazminat alacaklarının hesaplanması ve davacı tarafın dava değerini ıslah yoluyla artırmasından sonra, Ziraat Sigorta A.Ş. hakkındaki davadan feragat edildiği; ıslah dilekçesiyle, davalılar arasındaki teselsülden açıkça vazgeçildiği ve kusur oranında davalıların sorumluluğunun talep edildiği dikkate alındığında; kazadaki kusur oranları gereği, davacılar desteğinin % 50 kusuruna denk gelen tazminat yönünden, davalı …nin sorumluluğunun devam ettiği, bu davalı hakkında davadan feragatin bulunmadığı ve diğer davalı …Ş. hakkındaki davadan feragatin davalı …ye sirayet etmeyeceği gözetilmek suretiyle hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı taraf, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılar için 7.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili istemiyle açtığı davada, talep edilen bedeli ıslah yoluyla 171.389,01 TL’ye yükseltip, davalılara sigortalı araç sürücülerinin kusurları oranında davalıların tazminattan sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
Kazadaki kusur oranları gereği davalı …Ş. tarafından ödeme yapıldığı için o davalı hakkındaki davadan feragat edildiği ve davalı …den kusur oranında talep edilen bedel, ıslah yoluyla artırılan 171.389,01 TL’nin yarısı olduğu halde, ıslah yoluyla artırılan miktarın tamamı …den talep edilmiş gibi kabul edilerek davacılar aleyhine fazla red vekalet ücretine karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.