Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/19150 E. 2016/1831 K. 17.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19150
KARAR NO : 2016/1831
KARAR TARİHİ : 17.02.2016

MAHKEMESİ :……….Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar … ve ……… vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı……..’ın sürücüsü, davalı………’in işleteni olduğu ve davalı …’ye zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı kamyonete, trafiğin aktığı banket üzerinde flaşörlerini yakmadan bekleme yaparken, davacı……..’in yolcu olarak bulunduğu, dava dışı ………’in sürücüsü, ……..’in maliki olduğu, davalı …’ye zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı otomobilin çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacı Mert’in malül kaldığını, sol kolunu kaybettiğini, davalı …’ye davadan önce başvurduklarını 19.000,00 TL tedavi gideri ve 93.000,00 TL maddi tazminat ödemesi aldıklarını, zararlarının çok daha fazla olduğunu, davacı ……’in üniversiteye hazırlanan bir öğrenci olup bütün hayatının çok olumsuz etkilendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı Mert için 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, davacı anne ve baba için ayrı ayrı 10.000,00’er TL maddi, 25.000,00’er TL manevi tazminat, kardeş Buket için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında talebini 198.943,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davacılar vekili, dava devam ederken davalı …’den 17.03.2015 tarihinde toplam 253.000,00 TL tahsil ettiklerini (150.000,00 TL limit ve 103.000,00 TL ferileri olarak) belirterek, 28.04.2015 tarihli celsede davalı … hakkındaki davadan feragat etmiş ve ıslah ettikleri 198.943,00 TL’den bakiye 48.943,00 TL’yi talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekili, maddi tazminat sorumluluk limitinin 150.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat sorumlulukları bulunmadığını savunmuştur.
Davalı … ve ……… vekili, kazada müvekilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, idda, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile talep gibi bakiye 48.943,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden dava tarihinden, davalılar………,………yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; davacı baba Nazmi ve anne ……’nın maddi zararı kanıtlanmadığından reddine; davalı … yönünen davanın feragat nedeniyle reddine; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı….. için 50.000,00 TL, davacı anne…….. ve baba …….. için 20.000,00’er TL ve kardeş………için 5.000,00 TL’den toplam 95.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ……………’den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar … ve …….. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 184. maddesi gereğince “Hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri incelendikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir.
Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.” Aynı Yasanın 186.maddesi hükmüne göre “Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede; belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır
bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.
Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir.”
Somut olayda; davalılar … ve ………vekili karar duruşması olan 28.04.2005 tarihli oturumdan önce aynı gün bir başka mahkemede aynı saatte duruşması olduğundan duruşmaya katılamayacağına dair mazeret dilekçesi sunmuş, duruşmanın bir başka güne talikini istemiştir. Mahkemece, davalılar vekilinin mazeretinin kabul yada red edildiğine dair bir karar verilmediği gibi HMK 184 ve 186. maddeleri de gözetilmeden yargılamanın geldiği aşama göz önüne alınarak davalı tarafın yokluğunda yargılamaya devam edilmesine karar verilerek esas hakkında hüküm kurulmuştur. Davalı vekilinin mazeretinin kabul yada reddine dair bir karar verilmeden adı geçen davalılar vekilinin yokluğunda hüküm kurulması hatalı olmuştur. Bu durumda mahkemece, HMK 184 ve 186. madde hükümleri de gözönüne alınarak işlem yapılması gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar … ve……… vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalılar … ve ……… vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 17.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.