Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/19000 E. 2018/10114 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19000
KARAR NO : 2018/10114
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın, maddi tazminat yönünden reddine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı … Dönüşen Kağıt Ham Mad. San. Tic. A.Ş. vekili ve davalılar … ve …ve … San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 30.04.2013 tarihinde, davalıların sürücüsü ve işleteni oldukları araçların karıştığı kazada davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın müvekkillerinin annesi …’a kaldırımda yürürken çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri için 5.000,00’er TL maddi ve 100.000,00’er TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın; maddi tazminat yönünden reddine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile her bir davacı için 3.000,00’er TL’den toplam 6.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı … Dönüşen Kağıt Ham Mad. San. Tic. A.Ş.
vekili ile davalılar … ve …ve … San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava,destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğünün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi … ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İBK’nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir.
Tefhim edilen hüküm başka gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, yerel mahkemenin kısa kararında hükmedilen manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınmasına karar verilmiş iken gerekçeli kararda “dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte” kısmının yazılmaması HMK’nın 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı … İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre taraflar vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre bu aşamada taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar … Dönüşen Kağıt Ham Mad.San.Tic. A.Ş., … ve …ve … San. ve Tic. A.Ş.’ye geri verilmesine 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.