Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18915 E. 2018/10182 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18915
KARAR NO : 2018/10182
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle menevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalılardan … İl Sağlık Müdürlüğü’nün işleten sıfatıyla bulunduğu,…’ın sevk ve idaresindeki … plaka nolu aracın 05/04/2010 tarihinde yaralamalı trafik kazası geçirdiğini, kaza esnasında yolcu sıfatıyla araç içerisinde bulunan müvekkilin ciddi şekilde yaralandığını, oluşan kaza neticesinde müvekkil araç ZMMS şirketine maddi tazminat talepli dava açmış ve … Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2011/143 ile görülen davanın kabulle sonuçlanarak kesinleştiğini, işbu dava dosyası içeriğinde mevcut … raporu’nda müvekkilin %31 maluliyetinin olduğunu, maluliyetinin sürekli olduğunu belirttiğini, müvekkilinin kaza nedeni ile acı, elem ve ıstırap duyduğunu, hayat düzeninin alt üst olduğunu, bu elim kaza sonucu adeta depresyona girdiğini, kazanın şokunu atlatamamış olduğunu ve psikolojik problemler yaşadığını, aile yaşamının olumsuz etkilendiğini, henüz 48 yaşında olan müvekkilinin sonraki yaşamında da söz konusu fiziksel engelle yaşamak zorunda kalacağını, bu zararların telafisi mümkün olmadığını ileri sürerek 40.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte
davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yanlar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı … vekili, dava açma ve dava konusu alacakları talep etmek yönünden yasada belirtilen zamanaşımı süresi geçirilmiş olduğundan davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, kabul sayılmamakla birlikte manevi tazminatın 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacı tarafın istemiş olduğu manevi tazminat yönünden zamanaşımı bulunduğunu, itirazlarını sunduğunu, idarenin, sorumluluğunun hizmet kusuru ile ağır hizmet kusuru bulunan hallerde söz konusu olduğunu, davacının faiz talep etme hakkı bulunmadığını, faize hükmedilirse de bunun hüküm tarihinden itibaren olması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş hüküm süresi içerisinde Sağlık Bakanlığı vekili tarafından tmyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde; manevi tazminatın taktirinde B.K.’nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı …’ndan harç alınmamasına 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.