Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18897 E. 2016/8350 K. 29.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18897
KARAR NO : 2016/8350
KARAR TARİHİ : 29.09.2016

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, 07.05.2012 tarihinde bisikleti ile gitmekte olan davacıya plakası belirlenemeyen bir aracın çarpması sonucu davacının kalıcı olarak çalışma gücü kaybına uğradığını, kalıcı çalışma gücü kaybı zararının karşılanmadığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 18.06.2015 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini toplam 71.494,17 TL’ye çıkartarak alacağa dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, tazminata konu olayın trafik kazası sonucu meydana geldiğinin ispatlanamadığını, olayda davacının kusurlu olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 71.494,17 TL nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi iş göremezlik zararının karşılanması isteminden ibarettir.
Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda .. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan 30.05.2014 tarihinde tüzük hükümlerine göre alınmış rapora dayalı olarak davacının %19 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek aktüer hesabı yaptırılmıştır. Oysa, hükme esas alınan rapor, 07.05.2012 kaza tarihinde yürürlükte olan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması mümkün bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nden “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, yönetmeliğe uygun maluliyet raporu alındıktan sonra bu maluliyet oranı üzerinden aktüer hesabı yaptırılp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.