Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18882 E. 2018/10176 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18882
KARAR NO : 2018/10176
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, … poliçesi bulunmayan … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı halk otobüsüne çarpması neticesinde ölümlü, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkil … ‘in sakat kaldığını, kazadan sonra müvekkilin kuruma müracaat ettiğini, fakat davalı kurumun herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı şirket ile dava konusu olayda ihtilaflarının sadece tazminat konusunda olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın 14/11/2010 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından 14/11/2010 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda maluliyet tazminatı talebiyle güvence hesabına davadan önce başvuru yapıldığını, başvuru akabinde ekspertiz incelemesi yapıldığını, inceleme sonucunda davacı … Keleş’in banka hesabına 28/07/2011 tarihinde 11.934,00 TL havale yapıldığını, davacıdan başka hiçbir hak ve alacakları kalmadığına dair ibraname alındığını beyanla,
bu nedenle haksız kalan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacının davasının kabulü ile 56.588,10 TL’nin 05/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki delillere mahkemenin delillerin tartışılmasında usule aykırı bir yön bulunamamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK’nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Ayrıca Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup davalıların hatır taşımasına ilişkin savunmanın verilen karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Borçlar Kanunu’nun “tazminat miktarının tayini” başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve

hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın tenkisi” başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Bir olayda birden fazla müterafik kusur durumu bulunsa dahi her bir müterafik kusuru durumu için ayrı ayrı indirim yapılamayacağı gibi Dairemizin yerleşik uygulamasına göre hatır taşıması indirim oranı 20’yi, müterafik kusuru indirimi oranı %20’yi geçemeyecektir.
Somut olayda; davacının dava dışı sürücü Levent’ın sevk ve idaresindeki araçta yolcu olduğu, kazanın gerçekleşmesinde dava dışı sürücü Levent’in kusurlu olduğu, dosya içerisinde bulunan … Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyasındaki davacının ifadesinden, araç sürücüsü Levent’in alkollü olduğunu bilerek araca bindiği anlaşılmaktadır. Hal böyleyken, davacının sürücü Levent’in alkollü olduğunu bilerek araçta yolculuk yapması nedeniyle müterafik kusur indirimi ile hatır indiriminin tartışılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.