Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18773 E. 2018/9862 K. 31.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18773
KARAR NO : 2018/9862
KARAR TARİHİ : 31.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü

-K A R A R-

Davacı vekili, 04/04/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle müvekkili sigorta şirketinin kazada kusurlu araç sahipleri ile sürücüleri hakkında … İş Mahkemesinde 2010/117 nolu dava açıldığını ve kazada kusur oranları ve hasar miktarının tespit edildiğini, kararın kesinleştiğini, mahkeme kararının … İcra Müdürlüğü’nün … nolu dosyası ile ilamlı icra takibine konulduğunu ve müvekkili sigorta şirketi sigortalısı davalı … adına dosyada sorumlu olduğu miktarı icra dosyasına ödemek zorunda kaldığını, ancak …’ün kazada %107 mg. alkollü olduğunu, yine bu kazaya ilişkin … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/3 sayılı dosyasında kusur oranlarının tespit edildiğini, dolayısıyla sürücünün alkollü olması nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tazmin ve tahsili talep edildiği, ancak davalının haksız ve yersiz itirazının yerinde olmadığını belirterek … İcra Müdürlüğü’nün 2014/60 sayılı dosyasında borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, zamanaşımı süresinin iki yıl olduğunu, müvekkilinin kaza esnasında alkollü olmadığını, alkol iddiası
ile kazanın oluşumu arasında bir ilişki bulunmadığını, sigorta şirketi yönünden rücu şartının da oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; … İş Mahkemesi’nin 21/05/2012 tarih ve … Esas 2012/529 Karar sayılı kesinleşen kararında davalı …’ün kusurlu olduğu ve %107 mg alkollü olduğunun anlaşımasına göre, davalının alkollü olduğu nazara alınarak davacı … açısından rücu şartları oluştuğu kabul edilmekle davalının… İcra Müdürlüğü’nün 2014/60 sayılı takibine vaki itirazın iptali ile 3.586,66 TL üzerinden devamına, anapara olarak 3.524,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye ödeme yapan sigortacının, ödediği bedelin kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 48.maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Ayrıca Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Bununla birlikte Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK’nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış
olup, aynı maddenin 2.fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine yer verilmiştir. O halde, rücu şartlarının oluşması için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713, YHGK 14.05.2014 gün ve 2013/17-1098, 2014-644; YHGK 13.05.2015 gün ve 2013/17-2156,)
Somut olayda, kazanın alkolün etkisinde olup olmadığı yönünde mahkemece münhasırlık hususunda bilirkişiden rapor aldırılmadığı mahkemesinin gerekçesinde gösterilen kesinleşen … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında da yukarıda açıklanan münhasırlığa ilişkin herhangi bir rapor alınmamasına ve davalının %25 kusurlu olduğunun kabul edilmesine söz konusu kazada %75 kusurun da başkalarına ait olmasına ve kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinin kabul edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.