Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18762 E. 2018/9949 K. 31.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18762
KARAR NO : 2018/9949
KARAR TARİHİ : 31.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, davalı … Oral’ın sürücüsü ve trafik kayıt maliki diğer davalı … şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı kamyon vasfındaki aracın seyir halindeyken yaya olan … ‘a çarptığını ve hayatını kaybettiğini, … ve …’ın ölenin babası ve annesi, …’nun ise kız kardeşi olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … ve Belgin için 10.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … ve Belgin için 25.000,00’er TL manevi tazminat, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 95.000,00 TL tazminatın davalı … ile manevi tazminat hariç maddi tazminat yönünden diğer davalı … şirketinden kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili, 04.03.2015 tarihli ıslah dilekçesinde, maddi tazminat taleplerini aktüer bilirkişisinin ek raporuna göre davacı … için 68.187,23TL, Fehmi için 48.708,59TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiş, …’dan kaza
tarihinden davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve talebine ilişkin ıslah harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılardan … ve … ‘ın davalılar hakkındaki maddi tazminat davalarının kabulü ile davacı … için 68.187,23 TL maddi tazminat alacağının olay tarihi olan 05.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, davacı … için 48.708,59 TL maddi tazminat alacağının olay tarihi olan 05.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, davacılar …, … ve … ‘nin manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacılar Fehmi ve … ‘ın her biri için 20.000,00 TL ve davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsili ile bu davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat konusundaki fazlaya ilişkin talebinin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davacı anne Belgin ile baba … için hükmedilen manevi tazminatın takdirinde hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara
uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli tarafların kusur durumları (destek %25) gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, MK.’nin 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı … için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ya geri verilmesine 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.