Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18379 E. 2018/9896 K. 31.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18379
KARAR NO : 2018/9896
KARAR TARİHİ : 31.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili; davalı …’a ait aracın diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeyken, müvekilleri …, … ‘in babaları, …’in eşi … ‘e çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, davalı sürücü hakkında … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacıların olayda üzüntü duyduklarını ileri sürerek, davacı eş … için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve tüm davacılar için 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden geçerli olmak üzere kanuni faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı eş … için 13.395,54 TL destekten yoksun kalma tazminatı 10.000,00 TL manevi tazminat, kızı … için 5.000,00 TL manevi tazminat, oğlu … için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 21.09.2008 tarihinden geçerli olmak üzere kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp
değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da göz önünde tutularak, 818 sayılı BK’nun 47. maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş şekli, olay tarihi, tarafların kusur durumu, yaralanan davacının yaşı ve sakatlık durumu dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.