Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18289 E. 2018/8744 K. 08.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18289
KARAR NO : 2018/8744
KARAR TARİHİ : 08.10.2018

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; müvekkili şirket nezdinde … Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan kiracı … ve ortakları … San.Ltd.Şti …’nin kullanımında olan “…” adresindeki bağımsız bölümün 18/06/2011 tarihinde sigortalı dükkanın bodrum katından geçen PVC malzemeden imal pis atık su borularının kırılması ve sızdırması nedeniyle zarar gördüğünü, eksper raporuna göre sigortalı işyerinin giriş katı 35 m2 içten merdiven ile inilen alt katın ise 80 m2 civarında olduğu, sadece 35 m2’lik kısmın kiralandığı, diğer bölümün alçıpan ve kapı ile kilitli olduğunu, kullanılmayan bu bölümden PVC malzemeden imal edilen atık su borusunun geçtiğini, bu borunun muhtelif yerlerinden kırık olduğunu ve pis su sızdırdığını, hasarın ortak alandan kaynaklandığını, poliçe sahibine 01/03/2012 tarihinde 10.047,60 TL ödendiğini, KMK ve TTK.nun 1301 hükümleri gereğince sigortalının haklarına halef olduklarını belirterek, hasar tazminatının 01/03/2012 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı kat maliklerinden arsa payları oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, 5.023,80 TL hasar bedelinin davalı kat maliklerinden 21/10/2013 tarihli bilirkişiler …,…’ın raporlarında belirtilen miktarlarda 01/03/2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat davasına ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, daha önce …Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas 2002/938 Karar sayılı dosyasında sigortalı 9 nolu bağımsız bölümün kiracısının ve maliklerinin binanın ortak yerlerine tecavüzü nedeniyle eski hale getirme davasına konu olan kısmın alçıpan duvar ile bölünerek dükkan deposundan ayrıldığı, ancak arada bir kapı bulunduğu ve bu kapıdan binanın ortak yeri olan ön bahçenin altındaki depo bölümüne geçildiği ve bu kısma wc yapıldığı, tavan köşelerinden geçen binaya ait atık su borularının kırılması ve sızdırması neticesinde akan pis suların sigortalı dükkan deposuna sirayet ederek hasar verdiği, eski hale getirme davasında verilen kararın tam olarak uygulanması halinde, alçıpan duvar yerine tuğla duvar örülerek, bu kısmın projesine uygun olarak toprak doldurulmuş olması halinde davaya konu hasarların oluşmasının engelleneceği veya en azından daha az bir hasar meydana geleceği kanaatine varıldığını, bu nedenle sigortalının da hasarın oluşmasında %50 oranında kusuru bulunduğunu, hasar bedelinin %50’sinden (5.023,80 TL) ise davalı tüm kat maliklerinin sorumlu olduğu görüşü belirtilerek mahkemece bu görüş benimsenmiş ise de belirlenen kusur oranı olayın oluş şekline uygun bulunmamıştır.
Bilirkişi raporuna göre; tavan köşelerinden geçen binaya ait atık su borularının kırılması ve sızdırması neticesinde akan pis suların sigortalı dükkan deposuna sirayet ederek hasar verdiği böylece hasarın binanın ortak kısmından geçen su borularının kırılması neticesinde sigortalı işyerine zarar verildiği sabittir. Her ne kadar sigortalı kiracı aleyhine
daha önce zarar veren bu ortak kısma tecavüz nedeniyle eski hale getirme davasında verilen mahkeme kararının tam olarak uygulanmadığı gerekçesiyle sigortalıya %50 kusur izafe edilmişse de; eski hale getirmeye ilişkin … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/741-2002/938 sayılı kararından sonra 2010 yılında eski hale getirme ilamının gereklerinin yerine getirilmediğine dair aynı konuda …Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1043-2011/883 sayılı dosyasında yeniden dava açılmışsa da bu davada; bu kısmın davalılar tarafından kullanılmadığı ana yapının ortak alanına plan ve projeye aykırı herhangi bir tecavüzleri bulunmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleşmiştir.
Bu hali ile sigortalı kiracının ve maliklerinin eski hale getirme ilamını gereği gibi uyguladıkları mahkeme ilamı ile sabit olduğundan sigortalı kiracının ve sigortalı olan bu 9 nolu bağımsız bölüm maliklerinin bu kısmı tuğla yerine alçıpan ile kapatmalarında müterafık kusurları var ise de %50 oranında kusur izafe edilmesi fazla olup mahkemece makul bir oranda indirim yapılması yerine tazminattan %50 oranda indirim yapılması usul ve yasaya uygun değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 317,97 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.