Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18115 E. 2018/9452 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18115
KARAR NO : 2018/9452
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, küçük … ‘in 29.07.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda yaralandığını, davalı …’ın dikkatsiz ve süratli biçimde otomobil kullanmasından dolayı, davacı Mehmet ile kardeşi olan İbrahim’in yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek; 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal gecikme bedeli ile birlikte davalılardan sadece …’ten, 500,00 TL Denizli İline geliş gidiş yol bedeli, 500,00 TL refakatçi ve yeme içme bedeli ve 1.200,00 TL çalışamadığı üç aylık süre için hesap olunacak maddi tazminatın, her iki davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek gecikme bedeli ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 3.000,00 TL manevi tazminatın 29/07/2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline, 1.075,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
AAÜT’nin 3/2. Maddesi gereği red sebebi aynı olan davalılar için tek avukatlık ücreti verilmesi gerekirken, maddi tazminatın kısmen reddedilen kısmındaki red sebebi müşterek olan her bir davalı için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde manevi tazminat istemini yalnızca davalı …’e yöneltmesine rağmen, hüküm kısmında davalı … yönünden de reddedilen manevi tazminat miktarı için vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulü ile; hükmün 9. bendinin hükümden çıkarılması ve yerine; “9-Manevi tazminat bakımından; Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan, AAÜT’nin 12. maddesi uyarınca, tarifenin 3. kısmına göre belirlenen vekalet ücretinin, 2. kısmının 2. bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamayacağından 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine”; hükmün 11. bendinin hükümden çıkarılarak yerine; “11-Maddi tazminat bakımından; Davalılar … ile … İsviçre Sigorta A.Ş. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan, AAÜT’nin 12. maddesi uyarınca, tarifenin 3. kısmana göre belirlenen vekalet ücretinin, 2. kısmının 2. bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamayacağından 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine” cümlelerinin yazılarak hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.