Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18027 E. 2018/9659 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18027
KARAR NO : 2018/9659
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar ve davalılar … ve … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili dava dilekçesinde, 17.07.2012 tarihinde, müvekkili … plaka sayılı aracıyla … doğrultusunda seyrederken davalı …’ın yönetimindeki … plaka sayılı aracın müvekkillerinin bulunduğu araca tam kusurlu olarak çarptığını, müvekkillerinden …’ın kaza nedeniyle iş göremez duruma geldiğini, 1 ve 3 nolu davacıların aldıkları darbelerden dolayı baş ve yüz bölümlerinden yaralandıklarını, yaralanmaya bağlı olarak yüz ve baş bölümlerinde izlerin kalması ve 3 nolu davacının baş bölümündeki ödem nedeniyle ameliyat edilmesi nedeniyle manevi zarara uğradıklarını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı … için 50.000,00 TL … için 75.000,00 TL ve … için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 175.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’tan alınmasına, davacı …’ın iş göremezliğinden dolayı maddi zararların saptanmasıyla davalıların tamamından, davalı … yönünden
poliçe miktarı ile sorumlu olmak üzere olay tarihinden işletilecek yasal faizi ile dayanışmalı olarak alınmasına ve Borçlar Kanununun 76. maddesi uyarınca sunulan kanıtlara bağlı olarak 50.000,00 TL maddi ödencenin önlemsel olarak alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kusur ve maluliyet oranı ile zarar konusunda yetkili kurullardan rapor alınması gerektiğini belirterek müvekkili dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 110.477,83 TL nın davalı …Ş. yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 17.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a ödenmesine,
Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı … yönünden 10.000,00 TL,diğer davacılar Asiye ve Emirhan yönünden 5.000,00’er TL nın davalılar … ve …’tan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar ve davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar … ve … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacıların yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, davacı … için 50.000,00 TL … için 75.000,00 TL ve … için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 175.000,00 TL manevi tazminat manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. (BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer
bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacılardan …’ın cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, adı geçen davacının kazada hiçbir kusurunun bulunmaması ve davalı sürücünün tam kusurlu olması, davacının kazadaki yaralanmasının mahiyetine göre oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davacı … yönünden somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar … ve … vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, ve aşağıda dökümü yazılı 6.684,49 TL kalan onama harcının temyiz eden … ve …’tan alınmasına 25/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.