Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/18006 E. 2018/9661 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18006
KARAR NO : 2018/9661
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar … ve … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; dava dilekçesinde davalılardan …’in sürücüsü, diğer davalı …’in maliki olduğu, davalı Sigortacıya mecburi mali mesuliyet sigortası ile sigortalı..3 plaka sayılı aracın 21.10.2008 tarihinde davacıların murisi …’ye çarpmak suretiyle ölümüne neden olduğunu, davalı sürücünün kazanın oluşumunda tamamen kusurlu olduğunu, davacıların kaza nedeniyle eş ve babalarını kaybettiklerini, ağır travma yaşadıklarını, murisin desteğinden yoksun kaldıklarını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş için 25.000,00 TL, diğer davacıların her biri için 12.500,00’er TL olmak üzere toplamda 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigortacı dışındaki davalılardan tahsiline, 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; maddi tazminat davasının kabulü ile; davacı … için 42.145,00 TL, davacı Zübeyde Kalleci için 4.711,50 TL, davacı Şeyda Nur Kalleci için 7.438,50 TL’nın 21.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulü ile; … için 17.000,00 TL, davacı .. için 4.500,00 TL, davacı Şeyda Nur Kalleci için 4.500,00 TL manevi tazminatın 21.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar Ömer ve …’ten alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalılar .. ve … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacıların murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle toplam 50.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/babalarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal
ve ekonomik durumları, davalı sürücünün kazadaki kusur oranının düşük olması hususları göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar yüksek manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Diğer yandan; davacı … kendi adına asaleten,.. adına velayeten eldeki davayı açmış olup, gerekçeli kararda adı geçen diğer davacıların da davacı olarak gösterilmeleri gerekirken; yalnızca …’nin yazılmasının HUMK.’nun 459. maddesi (6100 sayılı HMK’nın 304. Maddesi) gereğince yerinde düzeltilmesi gereken maddi hata olduğu anlaşılmakla, bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar Selahattin ve … vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar Selahattin ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle gerekçeli kararda yapılan maddi hatanın yerinde düzeltilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve …’e geri verilmesine 25/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.