Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/17793 E. 2018/2263 K. 13.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17793
KARAR NO : 2018/2263
KARAR TARİHİ : 13.03.2018

MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.03.2018 Salı günü davacılar vekili Av. … ile davalı vekili Av. … geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 08.07.2012 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile seyir halinde iken motosikletin devrildiğini ve yolcu konumunda bulunan müvekkillerinin oğlu Mehmet Kılınç’ın vefat ettiğini, davalı şirket tarafından davacılar …’a 11.971,00 TL, …’a ise 10.682,00 TL ödeme yapıldığını ancak ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkillerinin bakiye zararının 6100 sayılı Yasa’nın 107.madesine göre belirlenmesine ve temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini toplam 81.034,76 TL’ye yükseltmiştir.Davalı vekili, müvekkili tarafından davacılara ödeme yapıldığını, davacıların murisinin kasksız ve eldivensiz şekilde motor kullanımı sebebiyle kusurlu olduğunu, davacılara bu kaza sonucu Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tesbiti gerektiğini, müvekkili kurumdan ticari faiz isteminin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile, 37.269,46 TL davacı … ve 43.765,24 TL davacı … için olmak üzere 81.034,70 TL’nin temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine yöneliktir.Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK’nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda,davacılar vekili 04/03/2014 tarihli celsede, desteğin öğrenci olduğunu belirterek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasını talep etmiş, mahkemece hükme esas alınan 08/05/2014 tarihli hesap raporunda ise, destek Mehmet Kılınç’ın turizm fakültesinde öğrenci olduğu belirtilerek asgari ücretin iki katı tutarında gelir elde edebileceği kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Mahkemece talep aşılarak asgari ücretin iki katı üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda tazminata hükmedilmesi bozma nedenidir.
3-Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “Tazminatın tenkisi” başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel
Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.Somut olayda; 11/07/2012 tarihli olup kesin ölüm sebebini bildiren raporda, müteveffa Mehmet Kılınç’ın künt kafa ve göğüs travmasına bağlı kafatası kırılması sonucu öldüğü belirlenmiştir. Buna göre mahkemece,desteğin kask takmamış olması nedeniyle maddi tazminattan BK’nın 44.maddesi (TBK 52. md) uyarınca Daire uygulamasına uygun şekilde %20 oranında indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Destek Mehmet Kılınç 18 yaşında vefat etmiş olup hükme esas alınan hesap raporunda, desteğin askerlik yapacağı süre dikkate alınmadan hesaplama yapılması doğru olmamıştır.
Kabule göre de, hüküm fıkrasında temerrüt tarihinin açık şekilde belirtilmemiş olması da doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.