Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/17648 E. 2016/4242 K. 04.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17648
KARAR NO : 2016/4242
KARAR TARİHİ : 04.04.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, harca esas değeri 7.440 TL göstererek rücuen alacak davasına konu trafik kazasına karışan aracın sürücüsünün müvekkili … değil kardeşi … olduğunu, …’ın kaza yaptıktan sonra kaza tespit tutanağı düzenlenirken isminin … olduğunu söyleyip alkol muayene tutanağını imzalamak suretiyle hileli beyanda bulunduğunu, müvekkilinin kazadan, bu durumdan ve rücuen alacak davasından hiçbir şekilde haberdar olmadığını, davanın gıyabında görüldüğünü ve aleyhine sonuçlandığını, gerekçeli kararın TK 35. maddeye göre tebliğ edildiği adreste hiç oturmadığını, daha sonra aleyhine başlatılan icra takibinden de haberdar olmadığını, sonradan maaşında kesinti yapıldığını anlayıp durumu araştırınca öğrendiğini, HMK 375/1-ç maddesi gereğince yargılamanın iadesi taleplerinin kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile rücuen alacak davasında … aleyhine verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, yargılanmanın iadesi istenen rücuen alacak davasında resmi kurumlara yazılan müzekkerelere gelen cevap neticesinde davacının belirlenen adresine dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği için çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi nedeniyle TK’nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığını, davacının resmi kayıtlarda böyle bir adresinin bulunmadığına ilişkin beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, usulüne uygun tebligat yapıldığından HMK’nun madde 375/1-ç bendi uyarınca yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafın yargılamanın iadesine yönelik talebinin kabulüne, … 20. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 06/11/2008 tarih 2007/257 esas 2008/388 karar sayılı davalı
… yönünden davanın kısmen kabulü ile, 7.440 YTL’nin 09/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacı … Şirketine ödenmesi yönündeki hükmün ve bu hükme bağlı olarak ücreti vekalet ve yargılama masrafı ile ilgili hükümlerin kaldırılmasına ve bu dava davalısı … yönünden açılan rücuen alacak talepli davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava usulsüz tebligat iddiasına dayanan yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Somut olayda yargılamanın iadesi istenilen dosyanın davalısı(işbu dosya davacısı) tebligatın usulsüz olduğu iddiasıyla hükmü temyiz etmeden, doğrudan yargılamanın iadesi yoluna başvurmuştur.
Davacı tarafça tebliğ durumu öğrenilir öğrenilmez bu husus belirtilip Tebligat Kanunu 32. maddesine göre öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edilerek bu tarihten itibaren süresi içerisinde temyiz kanun yoluna başvurulması gerektiği halde, süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulmadığından ancak sınırlı hallerde uygulanabilen ve olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın iadesi yolu ile istenilen sonucun elde edilmesi olanaklı değildir. O halde mahkemece yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle talebin kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle aleyhine yargılamanın iadesi istenen davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle aleyhine yargılamanın iadesi istenen davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.