Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/17634 E. 2018/9532 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17634
KARAR NO : 2018/9532
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davalılardan …’nın 17.10.2009 tarihinde … plaka sayılı araç ile sahil yolunda seyir halinde iken müvekkil …’a çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda …’nın tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iş gücü kaybı olarak 6.000,00 TL, refakatçi gideri olarak 2.000,00 TL, yol, konaklama, yemek sağlık kuruluşunca karşılanmayan tedavi giderleri için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 8.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (sigorta şirketi bakımından limit ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsilini, 6.500,00 TL manevi tazminatın davalılardan … Eğitim ve Sağ. Hiz. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 17.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminatın kabulü ile 52.013,74 TL’nin olay tarihi olan 17.10.2009 tarihinden itibaren (sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 1.683,01 TL bakıcı giderinin olay tarihi olan 17/10/2009 tarihinden itibaren (sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan
müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin asağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen kusura dair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Hakim, manevi tazminata Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bu durumda hükmedilen manevi tazminat miktarı, somut olayın özellikleri, kaza tarihi, tarafların kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkiler gibi hususlar birarada değerlendirilerek belirlenmelidir. Somut olayda; olayın oluş şekli ve davalı tafın da kusuru olduğu davacı için manevi tazminata hükmedilmemesi doğru görülmemiş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3)Öte yandan davacı vekili davalı … şirketinden manevi tazminat talep etmediği halde reddedilen manevi tazminat üzerinden 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken ve müteselsilen verilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.