Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/17212 E. 2018/9815 K. 30.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17212
KARAR NO : 2018/9815
KARAR TARİHİ : 30.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu trafik sigortasız aracın sebep olduğu kazada ölen 3. kişinin hak sahiplerine 20.988,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödediklerini, ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsili için başlatılan takibe davalıların itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptalini ve % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, olaya ilişkin ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini, kazada davalının kusuru bulunmadığından zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı… İnş. Ltd. Şti. vekili, kazaya karışan aracını 01.06.2009 tarihinde uzun süreli kiralayan davalı şirketin işleten sıfatının bulunmadığını, işleten sıfatları bulunmadığından zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı … İnş. Ltd. Şti’nin araç işleteni sıfatı bulunmadığından zarardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle, bu davalı hakkındaki davanın reddine; davalı …’e yönelik davanın kısmen kabulüne ve davalının icra takibine itirazının 18.898,20 TL asıl alacak ile 28,35 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinde devamına, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin
reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesi gereği, aracını uzun süreli olarak kiraya veren davalı şirketin işleten sıfatı bulunmadığından zarardan sorumlu olmadığına ilişkin mahkeme kabulünün yerinde bulunmasına; davacı tarafından ödenen tazminat miktarının denetlenmesi bakımından rapor alınmayışının, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılamayacak olmasına; davalı şirketin icra takibi kapsamında borca itiraz ederken, aracın uzun süreli kiralandığına ilişkin kira sözleşmesini de sunarak itirazda bulunduğu, davalı yanın belgesiyle birlikte itirazına rağmen aleyhine itirazın iptali davası açıldığı, davalı itirazı haklı bulunup itiraz sebebindeki gerekçeyle hakkındaki davanın reddedildiği dikkate alındığında, hakkındaki dava reddolunan davalı şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi ile … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi gereği, dava dışı 3. kişilere destekten yoksun kalma tazminatı ödeyen davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının dava dışı 3. kişilere ödediği ve zarara sebep olan aracın maliki ile sürücüsü olan davalılara rücu edebileceği tazminatın üst sınırını, davacının ödediği ve icra takibine konu ettiği bedel oluşturmaktadır. Mahkemenin yeterli olduğunu kabul ederek tazminat miktarı için benimsediği, davacı tarafından alınan aktüer raporu incelendiğinde; kazada davalı araç sürücüsünün 6/8 kusurlu olduğunun kabul edildiği, dava dışı 3. kişiler için toplam 27.984,00 TL. tazminat hesaplandığı, hesaplanan bu bedelden kazaya karışan karşı araç sürücüsünün 2/8 kusurunun indirilmesiyle ödenecek bedelin 20.988,00 TL. olarak belirlendiği görülmektedir. Mahkeme ise, davacının ödeme yapmadan önce aldığı bu raporda belirlenen ve ödediği bedelden, kendi benimsediği davalı sürücünün % 90 kusur oranına tekabül eden kısım için kabul kararı vermiş olup; bu uygulama, davacının ödediği tazminattan iki kez kusur indirimi yapılması sonucunu doğurmuştur.

Açıklanan tüm bu nedenlerle; dava dışı 3. kişilere ödenen destekten yoksun kalma tazminatı miktarını belirleyen (davacının kendi aldığı) aktüer raporundaki kusur indirimi yapılmamış tam tazminatın, % 90 kusur oranına denk gelen kısmı için davacının davalılara rücu hakkı bulunduğunun dikkate alınması; bu hususta gerekirse ek rapor alınması; tam tazminatın, davalı sürücünün % 90 kusuruna denk gelen kısmı için (icra takibine konu edilen asıl alacağı geçmemek kaydıyla) davacı lehine hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.