Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/16854 E. 2018/12838 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16854
KARAR NO : 2018/12838
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, 13.10.2000 tarihinde yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisi … ’nın içinde bulunduğu ve … ’nun sürücüsü, davalı … Limited Şirketinin işleteni olduğu minübüs ile davalı … Tuğ’un sürücüsü, davalı … ’nın maliki ve davalı … Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu otomobil ve davalı … ’in sürücüsü, davalı …Petrol Ürünleri İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin maliki ve davalı İsviçre Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu kamyonun karıştığı trafik kazası neticesinde mütevekkillerinin murisi Ali’nin vefat ettiğinden bahisle Ali’nin eşi Ayşe için cenaze nakil, defin ve örf adetlere göre yapılan gider olarak 500,00 TL maddi tazminat, destekten yoksun kalma kaybına binaen 1.000,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, Ali’nin çocukları olan müvekkilleri Aysel ve Mehmet’in her biri için 2.500,00 TL manevi tazminatın (toplam 11.500,00TL tazminatın) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şeker (Liberty) Sigorta A.Ş. vekili, … plaka sayılı aracın mütevekkil şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, maddi tazminat bakımından azami poliçe miktarı ile sorumlu olduklarını ancak manevi tazminat bakımından sorumlu olmadıklarını ve davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Tuğ vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, cenaze ve defin masraflarına ilişkin açılan davanın feragat nedeni ile reddine, davacı …’nın maddi tazminat talebinin kabulü ile 20.878,70 TL’nin davalı … Tuğ için 13/10/2000 tarihinden itibaren, davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (sigorta şirketi için sigorta limitleri dahilinde), davacının manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 3.000,00 TL, davacılar Mehmet ve Aysel için 2.000,00’er TL manevi tazminatın 13/10/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … manevi tazminattan sorumlu olmadığından davalı … Tuğ’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
818 sayılı BK.nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir.
Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak
davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlulular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK’nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir.
Somut olayda; davaya konu trafik kazası 13.10.2000 tarihinde gerçekleşmiştir. Dava dışı sürücü …’nun aracında yolcu olarak bulunan davacılar desteği ile birlikte 4 kişinin öldüğü olayda ceza zamanaşımı süresi 765 Sayılı TCK’nın 455/2. ve 102/4. maddelerine göre 10 yıldır. Dosya kapsamında alınan hesap bilirkişi raporu uyarınca davacı vekili tarafından 09.09.2014 tarihinde ıslah edilmiş, davalı … vekili tarafından süresi içerisinde ıslah zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. 10 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına göre, dava ıslah zamanaşımına uğramış olmaktadır. O halde mahkemece davada ıslah edilen kısım yönünden davalı … vekilinin ıslah zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı vekili 25.11.2014 tarihli celsede cenaze gideri talebinden vazgeçtiğini beyan etmiş, mahkemece Cenaze ve defin masraflarına ilişkin açılan davanın, feragat nedeniyle reddine kararı verilmiştir. Vazgeçilen talep yönünden davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı … lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Şeker (Liberty) Sigorta A.Ş’ye geri verilmesine 26/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.