Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/16480 E. 2018/8669 K. 04.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16480
KARAR NO : 2018/8669
KARAR TARİHİ : 04.10.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 02.09.2011 tarihinde davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki aracın tek taraflı karıştığı trafik kazasında araç içerisinde yolcu konumunda bulunan müvekkili …’in %36 oranında malul kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, müvekkili Erbil’in inşaatlarda çalıştığını, davalı şirkete başvuruda bulunulması sonucunda müvekkiline 55.774,00 TL ödeme yapılmış ise de yapılan ödemenin eksik olup gerçek zararı karşılamadığını, yaşlandıkça sakatlığının artma ihtimali bulunan müvekkilinin zararının yapılacak bilirkişi incelemeleri sonucunda ortaya çıkacağını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00 TL daimi maluliyet tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili; dava öncesi gerekli belgelerin sunulması üzerine yapılan değerlendirme sonucunda davacının %36 özürlülük oranı makul bulunup %20 hatır taşıması indirimi yapılarak 11.09.2012 tarihinde 55.774,00 TL ödeme yapıldığını, davadan önce ödeme yapan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, kabul anlamında olmamak kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, uygulanması gereken faizin yasal faiz olacağını bildirmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile davacının trafik kazası neticesinde oluşan maluliyeti nedeniyle poliçe sınırları içerisinde kalmak ve daha önce yapılan ödemede mahsup edildikten sonra fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 92.799,28 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 26/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava Borçlar Kanunu’nun 46. (6098 sayılı TBK m. 54) maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının hatır için taşınıp taşınmadığı hususunun araştırılarak tazminattan indirilmesi gerektiğini cevap dilekçesinde savunmuş, mahkemece bu yönde her hangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır.
Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak “hatır için ücretsiz taşıma” ve “aracı hatır için ücretsiz kullandırma” tamlamalarının benimsendiği görülmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkemece, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu
ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK’nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılmalı, sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.
Somut olayda, davalıya trafik sigortalı araç dava dışı … ait olup savcılık ifade tutanağında sürücü …, davacı ile arkadaş olduklarını beyan etmiştir. Davacı bakımından yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak taşımanın hatır için olup olmadığı, taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK’nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda(1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye geri verilmesine 04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.