YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16411
KARAR NO : 2015/13687
KARAR TARİHİ : 09.12.2015
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/02/2015
NUMARASI : 2014/552-2015/94
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili; davalı O.. O..’un sürücü, A.T.Sigorta A.Ş’nin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı, diğer davalınında işleteni olduğu çekici ve dorseli araçla 28/02/2010 günü saat 09:20 sıralarında Y, K.’ ın sevk ve idaresinde bulunan araca çarptığını, çarpma sonucunda Yakup Karacan’ın vefat ettiğini, kaza tespit tutanağına göre O.. O..’un kazada kusurlu olduğunu, ölen Yakup Karacan’ın eşi ve tüm çocuklarının ihtiyaç ve bakımlarını kendisinin karşıladığını, ölümü üzerine gerek eşi gerekse çocuklarının destekten yoksun kaldıklarını beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla olay tarihi olan 28/02/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, K.. K.. için 1.000,00 TL, Ö. K. için 500,00 TL, M.. K.. için 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, müvekkilleri K.. K.. için 15.000,00 TL, Ö. K. için 10.000,00 TL, D. K.için 10.000,00 TL, F.. K.. için 10.000,00TL, Ö.. K..
için 10.000,00 TL ve M.. K.. için 15.000,00 TL manevi tazminatın ise O.. O.. ve C. L.Ticaret A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı, 27.10.2011 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı K.. K.. için 104.690,00 TL’ye, Ö.K. için 1.432,00 TL’ye, M.. K.. için 8.572,52.TL ye artırmıştır.
Davalı A.Sigorta vekili; ….plakalı aracın kaza tarihi olan 28/02/2010 tarihi itibarı ile müvekkil şirket tarafından 27/10/2009-27/10/2010 vadeli 211205108 nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığını, destekten yoksun kalma talebi yönünden bilirkişi incelemesi yapılması, ceza dosyası sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı C.L. ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; E. İ.Sigorta Firmasına davanın ihbar edilmesini, müvekkil firmanın kazanın meydana gelmesinde bir sorumluluğunun bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin 24/06/2014 tarih, 2013/10408 Esas 2014/9932 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, davacı K. için 105.690,00 TL, davacı Ö.için 1.432,00 TL, davacı M.Ş.için 9.072,52 TL olmak üzere toplam 116.194,52 TL’nin olay tarihi olan 28/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı K.için 14.000,00 TL, davacı Ö. için 4.000,00 TL, davacı D.için 4.000,00 TL, davacı F. için 4.000,00 TL, davacı Ö. için 4.000,00 TL, davacı M. Ş. için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 38.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-1086 Sayılı HUMK’nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK’nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda, manevi tazminata ilişkin taleplerin (sigorta şirketi dışındaki) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verildiği belirtilirken gerekçeli kararda ise sigorta şirketi hariç tutulmaksızın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verildiğinin belirtilmiş olması yukarıda açıklanan yasa maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı sigorta şirketine geri verilmesine 09/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.