Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/16140 E. 2018/8987 K. 11.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16140
KARAR NO : 2018/8987
KARAR TARİHİ : 11.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin davalıya sigortalı aracın sürücüsü iken gerçekleşen kazada öldüğünü açıklayıp 175.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Araç sürücüsü muris, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır.
Somut olayda kaza, davacıların desteğinin davalıya sigortalı araç ile seyri sırasında dava dışı yayalara çarpması şeklinde gerçekleşmiştir. Ceza yargılamasında alınan raporda meydana gelen kazada desteğin kusurunun bulunmadığı, dava dışı yayaların tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Eldeki dosyada ise mahkemece kusur raporu alınmaksızın karar verilmiştir. Meydana gelen kazada desteğin kusurunun bulunması halinde desteğin kusuru davacılara yansıtılamayacak ve tazminattan kusur indirimi yapılamayacak ise de desteğin hiç kusurunun bulunmaması halinde 3. kişi olan yayaların ağır kusuru, zarar ile davalının sorumluluğu arasındaki illiyet bağını kaldıracağından meydana gelen kazada desteğin ve dava dışı yayaların kusurunun tespiti önemli rol oynamaktadır.
Özetle tekrarlanacak olursa; davalıya sigortalı aracın sürücüsü olan desteğin kusurunun bulunmaması halinde kaza ile davalının sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının ortadan kalkmış olacağından, KTK 86. maddesi uyarınca işletenin sorumluluğu ortadan kalkacağından işletenin sorumluluğunu üstlenen davalının davacıların desteğinin vefatı nedeni ile doğabilecek tazminattan sorumluluğu söz konusu olamayacağından davanın reddi yönünde; davacıların desteğinin kusurunun bulunması halinde ise desteğin kusuru yönünde tazminattan indirim yapılmaksızın davalının sorumluluğu yönünde karar verilecektir.
Buna göre mahkemece yapılacak iş, meydana gelen kazada ölenin ve dava dışı kişilerin kazaya etkilerinin tespiti konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar vermekten ibaret olup bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma ilamının neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.