Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/16054 E. 2015/12366 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16054
KARAR NO : 2015/12366
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 21.07.2014 tarihinde müvekkili sigorta şirketine sigortalı …’e ait dairenin davalının sorumluluğunda bulunan kanalizasyon sisteminin yetersiz olması nedeniyle geri tepen yağmur suları nedeniyle konutun hasar görmesi sonucu sigortalısına 08.08.2014 tarihinde 4.356,79-TL ödediğini, TTK’nin 1472 maddesine göre sigortalısı yerine halef olan müvekkiline 4.356,79-TL’yi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece, iddia ve toplanan kanıtlara göre; dava, davacı … şirketi tarafından sigortalısına ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, 6102 sayılı TTK’nin 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk havaları ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi uyuşmazlığın ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alındığı, buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi, yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dâhil olması gerektiği, davacının tacir olduğu, davalı İSKİ’nin faaliyetini özel hukuk kuralları altında yaptığı ve bu anlamda tacir sayılacağı, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davası niteliğinde olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanında bulunduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, konut sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) YİBK gereğince, “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası içinde söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Sigortacının halef olduğu gözetilerek davanın nitelendirmesi yapılırken sigortalı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, davacı … şirketi tacir, yağmur sularıyla konutu zarar gören sigortalı ise gerçek şahıs olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu gibi görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.