Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15950 E. 2018/12448 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15950
KARAR NO : 2018/12448
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.12.2018 Salı günü davacı vekili Av. … ile davalı … Tic.Ltd.Şti. vekili Av. … geldi. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı … Tic.Ltd.Şti. vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davacı şirketin Aqua World Merkezi (Yunus Gösteri Merkezi)’nin havuzlarının kaplama işçiliği ve kullanılan ekipmanların temini ve sair işlerini yaptığını, yapılan işin bedelinin tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile davalılar aleyhine takip yaptıklarını, borçluların borca itirazı üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas 2011/932 karar sayılı ilamıyla Dekart aleyhine açılan davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, Aqua World aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiğini, takibin devamında borçlu Dekart’ın borcu karşılayacak menkul ve garimenkulünün bulunmadığı ancak … İcra Müdürlüğü’nün 2009/6089 sayılı dosyasında diğer davalı …’den alacaklı olduğunu, alacağın haciz sırasında dosyaya sunulan ve iptalini istedikleri 13/01/2011 tarihli protokolle sonlandırıldığını, protokol ile borçlu Dekart’ın yaklaşık 1.500.000,00 TL olan alacağına karşılık 700.000,00 TL alarak bakiyesi için bağışlama niteliğinde tasarrufta bulunarak Aqua World’ü ibra etmiş gösterildiğini, taraflar arasında yapılan protokolün davacının alacağına ulaşmasının engellenmesi
amacıyla yapıldığını, davalı … şirketinin her iki tarafı da tanıdığını, Dekart’ın borcundan haberdar olduğunu ileri sürerek taraflar arasında düzenlenen protokol ile yapılan tasarrufun iptaline, icra dosyasında alacağın Aqua World şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Dekart vekili; davalı Dekart şirketinin de davacı gibi yapılan işlerden zarar görenlerden olduğunu, davalı …’ün Yunus Gösteri Merkezi yapım işini üstlendiklerini, Aqua World’ün kendilerine olan borcunu ödememesi üzerine İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6089 sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, borçlunun itirazı üzerine İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/175 esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verildiğini ancak Aqua World’ün yaklaşık 1.450.000,00 TL olan alacaklarını ödeyecek menkul ve gayrimenkulü bulunmadığından ve Dekart’ın vadesi gelmiş zorunlu ödemeleri bulunduğundan davaya konu protokolün düzenlenerek alacağın 700.000,00 TL alınarak sonuçlandırıldığını, kalan kısmın takipsiz bırakıldığını, davalının davacıya zarar verme kastının bulunmadığını, zorunlu ödemeleri olduğu için böyle bir protokol düzenlemek zorunda kaldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; aciz vesikası düzenlenmediğinden dava şartı yokluğundan davanın reddine, taraflar arasında yapılan protokolün gerçek olduğunu, davacıya zarar verme kastıyla hareket edilmediğini, davalı Dekart İnşaatın Yunus Gösteri Merkezinin inşaatı kapsamındaki alacağı nedeniyle yaptığı icra takibine itirazın iptali davasında kendi şirketlerinin alacağı nedeniyle Dekart’a karşı açılan davanın birleştirildiğini, kısmi kabul ve retlerle oluşan hüküm, temyiz aşamasında kararın onanıp onanmayacağı belirsiz iken iki tarafın risk değerlendirmesi yaparak karşılıklı feragatle dayalı edimlerin yerine getirilmesine yönelik protokol olduğunu, davalı şirketler arasında yapılan usulüne uygun olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalılar arasında imzalanan protokolde iki tarafında karşılıklı olarak birbirlerinden olan alacak ve borçlarından vazgeçtikleri, temyizden de vazgeçtikleri bu nedenle kabul edilen alacak ve feragat edilen miktarda bir denge bulunduğu, protokolün davacının alacağının karar altına alınmasından önce yapıldığı, şirket merkezinde yapılan bilirkişi incelemesinde haciz yoluyla bu alacağın bir kısmı tahsil edilebilir olduğu halde haciz yapılamadığı, davalı
Dekart’ın iş yapmaya devam ettiği halde üçüncü kişilerdeki alacaklarına haciz uygulanmayıp miktar itibariyle tahsili mümkün alacağı için protokolün dayandığı tasarrufun iptalinde davacının davalı Dekart’la birlikte hareket ederek diğer davalı …’nın zarara uğratılması amaçladıkları gerçeği de gözardı edilemeyeceğinden koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda; davalı … Woldd Turizm Tic. Ltd. Şti’nin işlettiği Yunus Gösteri Merkezine ilişkin havuz kaplama yapım işinin Aqua Wold ve davalı Dekart arasında imzalanan sözleşme ile davalı Dekart’a verildiği, davalı Dekart’ın da söz konusu işi yapması için davacı ile sözleşme imzaladığı, davacının üstlendiği işini yapmasından sonra ücretini alamayınca davalılar aleyhine icra takibi başlattığı, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine görülen itirazın iptali davası neticesinde davalı … Wold hakkında husumetten davanın reddine karar verildiği, davalı Dekart yönünden ise davanın kabulüne karar verildiği, kararın yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı Dekart tarafından da davalı … Wold aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün 2009/6089 sayılı dosyasına davalı … Wold’ün itiraz etmesi neticesinde davalı Dekart tarafından davalı … firması aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, davalı … Wold tarafından da davalı Dekart aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/385 E. sayılı dava dosyası ile havuz yapım işi sebebi ile zarara uğradığı gerekçesi ile 1.000.000,00 TL bedelli tazminat davası açıldığı, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/175 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, davaların birleştirilmeleri neticesinde mahkemece asıl dava yönünden kısmen kabulü ile davalı Dekart lehine 855.232,60 TL üzerinden davalı … aleyhine takibin devamına, birleşen dava yönünden ise davalı … Wold’un davasının reddine karar verildiği, karardan sonra davalılar arasında imzalanan 13.01.2011 tarihli protokolde davalı Dekart’ın 700.000,00 TL alacak karşılığında anlaşmaya vardığı, Dekart’ın bu bedelden fazlasından feragat edeceği davalı …’nın da temyizden feragat edeceği, Yunus Gösteri Merkezinde yapılması gereken işlerden doğacak işler sebebi ile oluşacak zararların da davalı … tarafından Dekart’tan talep edilmeyeceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmıştır.
Mahkemece davalılar arasında imzalanan 13.01.2011 tarihli protokol gereği davalı Dekart’ın yüklendiği iş ile igili sorumluluklarından kurtulmasına karşılık, davalı …’nın da ödemesi gerekenden daha az bir bedel olan 700.000,00 TL ödemesini, davalıların edimleri arasında denge olduğu ve mahkemece dava konusu protokolün davacının alacağının karar altına alınmasından önce yapıldığı gerekçesi ile de davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun görülmemiştir.
Davacı alacaklının alacağının, davalılar arasında imzalanan protokolden önce doğmuş olmasına ve dosyada alınan bilirkişi raporuna göre davalı Dekart’in davalı …’dan olan alacağının asıl alacak, faiz ve masrafları ile birlikte 1.225.719,44 TL olmasına rağmen 700.000,00 TL üzerinden anlaştığı, 525.000,00 TL’ye yakın alacağından vazgeçttiği anlaşılmaktadır. Davacı 3. Kişi lehine yapılmış bu tasarrufun alacaklılardan mal kaçırma kastı ile yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Davalı … Worlld tarafından davalı aleyhine açılan ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/175 E. ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasınıda davalı Dekart aleyhine talep
edilen 1.000.000,00 TL tazminat bedelinin reddine dair verilen karara karşı temyiz yoluna gidilmemesi ve davalılar arasındaki havuz inşaatı sebebi ile ileride ortaya çıkıp çıkmayacağı belli olmayan inşaat kusurlarından kaynaklı zararların da davalı Dekart’tan talep edilmemesine karşılık davacının 1.225.719,44 TL alacağına karşılık 700.000,00 TL’yi kabul ettiği, davalı borçlunun alacağının önemli bir kısmından vazgeçemesinin dosya kapsamına ve hayatın olağan akışına uygun olmadığı, İİY’nin 280/ilk maddesi uyarınca; ödeme kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmiş borçlunun iyi niyetli bir kişiden veya basiretli bir tacirden beklenilmeyecek tasarruflarla mevcudunu eksilttiği ve 3.kişinin de bu durumu bildiği veya bilmesi gerektiği hallerde yapılan tasarruf batıl olup, anılan yasa maddesinin yollamada bulunduğu aynı Kanunun 278/2. maddesine göre de: akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun bedel olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler, bağışlama olarak kabul edildiğinden, davalılar arasındaki protokolün mal kaçırma kasdı ile yapıldığının kabulü gerekir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.