Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15862 E. 2018/5532 K. 28.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15862
KARAR NO : 2018/5532
KARAR TARİHİ : 28.05.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı şirket tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 06/12/2009-2010 tarihleri arası dava dışı … ‘nin iş yerinin enflasyona endeksli ekonomik güvenceli iş yeri poliçesi ile sigortalandığını, bu iş yerinin 29/03/2010 günü … ‘e ait olan yurt binasının tuvalet su giderinin patlaması ile suların bodrum kat tavanından iş yerine sızdığını, ahşap kısımların zarar gördüğünü, zararın 5.055,87 TL olduğunu, bu bedelin 05/05/2010 tarihinde İbrahim Suci’ye davacı tarafça ödendiğini belirterek; davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının itirazının iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket; taşınmazı … ‘ye sattıklarını, hasarın meydana geldiği zaman başka birine kiraya verdiklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile, … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 5.055,87 TL asıl alacak ve bu alacağa 05/05/2010 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilecek şekilde itirazın iptali ile takibin devamına, inkar tazminatı talebinin alacak likit olmaması nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemini içeren icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davacı … şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun
tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin ana gayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un Ek 1. maddesinde ise, kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği öngörülmüştür.
Somut olaya bakıldığında; davalının maliki olduğu daire ile davacı sigortalısının kullanımındaki işyerinin de bulunduğu ana taşınmazın, kat mülkiyeti kurulmuş bir taşınmaz olduğu; davacıya sigortalı işyerinin üst katında bulunan ve davalının maliki olduğu dairede tuvalet su giderinin patlaması ile suların bodrum kat tavanından sigortalı iş yerine sızdığı gerekçesiyle davalıya husumet yöneltildiği görülmektedir. Bu durumda, ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunun kabulü gerekir.
Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkemece, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı şirketin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirketin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.