Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15696 E. 2018/8353 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15696
KARAR NO : 2018/8353
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 26/08/2010 tarihinde davalının kullandığı araç ile olay mahallindeki köprülü kavşak üzerinde, taşıt giremez trafik işareti bulunan ve karşı yönden gelen araçların kullandığı yola girmesi sonucu müvekkilinin aracına çarparak müvekkilinin yaralanmasına sebep olduğunu, olay yerinde yaralanan müvekkilinin bir aylık istirahat raporu aldığını ve bu süre zarfında iş gücünden yoksun kaldığını, davalı ve sigorta şirketinin müvekkilinin tedavileri veya diğer masraflar ile zararlarının tazmini konusunda herhangi bir katkı ve çabasının olmadığı gerekçesiyle, müvekkilinin tedavi, hastane ve ilaç giderleri, ulaşım, bakıcı masrafları için 360,00 TL, cismani zarar görüp 1 ay işine gidemediği için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 5.360,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL’de manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, özel hastaneden verilmiş raporun kabulünün mümkün olmadığını, davacıya ait Adli Tıp raporunda, basit bir tıbbi müdahale ile giderilecek yaşamsal tehlike yaratmayan bir durum olduğunun belirtildiğini, bir aylık raporun abartılı olduğunu, raporu kabul etmediklerini, davacının kazadan dolayı kaç günlük rapor verilmesi gerektiğinin belirlenmesi gerektiğini, davacının aylık kazancının belgelenmesi ve belirlenen rapora göre aylık kazanç kaybının netleştirilmesi gerektiğini, davacının kazanç kaybını ve diğer maddi tazminat taleplerini de belgelenmediği için kabul etmediklerini, davacının manevi tazminat taleplerini de kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, açılan davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL maddi tazminat ve 2.500,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 3.500,00 TL tazminatın
olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine
karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacının yaralanmasından dolayı 1.000,00 TL maddi tazminat yönünde hüküm tesis edilmiş olup; karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, davalı aleyhine kabul olunan dava kısmının değeri kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı lehine hükmolunan maddi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün belirtilen yönlerden kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve davacı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA; aşağıda dökümü yazılı 24,10 TL fazla alınan temyiz peşin harcın davacıya ve aşağıda dökümü yazılı 6,00 TL fazla alınan temyiz peşin harcın davalıya geri verilmesine, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.