Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15639 E. 2015/14785 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15639
KARAR NO : 2015/14785
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

MAHKEMESİ : …. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı….vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı oldukları aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu müvekkilinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını belirterek toplam 22.863,80 TL tedavi gideri ve iş göremezlik zararı ile 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … duruşmadaki beyanında özetle davanın reddini savunmuş, davalı… davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 10.734,16 TL iş göremezlik zararı ile 3.196,22 TL tedavi giderinin tüm davalılardan, 12.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm; davalı… vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Anayasa’nın 26. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK’nin 280 maddesi hükmüne göre “Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir.” Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup
değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut olayda mahkemece dava dilekçesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporlarının davalı ….’ye tebliğ edilmeden, savunma yapma, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtanarak davalı aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bozma kapsam ve nedenine göre davalı …. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.