Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15601 E. 2018/7762 K. 13.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15601
KARAR NO : 2018/7762
KARAR TARİHİ : 13.09.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair hükmün süresi içinde davalı … vekili ve davalı şirketler vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili, davacıların murisinin davalı … isimli şirkette çalışırken taşıma şirketi … Taşımacılık tarafından taşıma hizmeti veren, davalı …’in sürücüsü olduğu, davalı …’e ait serviste yolcu olarak bulunduğu sırada 03.02.2011 tarihli trafik kazası sonucu vefat ettiğini belirterek murisin eşi … için 100.000,00 TL, kızı … için 70.000,00 TL, annesi … için 25.000,00 TL babası … için 25.000,00 TL, kardeşi … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 230.000,00 TL manevi tazminatın 03/02/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı … için 100.000,00 TL davacı … için 70.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.00,00 TL,davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 230.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ve davalı şirketler vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … vekili ve davalı şirketler vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve aynı kaza nedeni ile açılan davalar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili ve davalı şirketler vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili ve davalı şirketler vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar …, … ve … Taş. Tur. San ve Tic. Ltd. Şti’ye geri verilmesine 13.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.