Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15364 E. 2015/14424 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15364
KARAR NO : 2015/14424
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

MAHKEMESİ : …Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki … davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkillerinin temsilcisi bulundukları adi ortaklığın, … ’nin su ve kanal yapım ihalesini aldıklarını, sözleşme gereğince … tarafından müvekkil ortaklığa kiralanan kanal açma aracına, davalıların malik, sürücüsü ve … sigortacısı oldukları aracın tam kusurlu çarpması sonucu hasar meydana geldiğini belirterek, 2.500.00 TL hasar bedeli ile 7.500.00 TL gelir kaybı toplamı olan 10.000.00 TL’nin (davalı … şirketi hasar bedelinden poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı …, duruşmaya gelmemiş ve cevap vermemiştir.
Davalı … vekili ve davalı … şirketi vekili, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini ayrı ayrı istemişlerdir.
Dava konusu aracın … ’den ihale alan … İnş….Tic.İth.İhr….Tur.A.Ş. + … Taah.San. ve Tic.Ltd.Şti. firmasına teslim edildiği, bu şirket ile davacı adi ortaklığın aynı olmadığı ve davacı adi ortaklığın davada taraf olma (sıfat) ehliyetinin bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 22.09.2008 gün ve 2008/3075-2008/4186 sayılı ilamı ile, “Teslim alan davacı ortakların aracı aynen iade ile yükümlü olduğunun ve taraf olabileceğinin kabulü gerekir. Dava davacı şirketler adına açılmıştır. İşin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden” bahisle bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı vekilinin hasara yönelik talebinin kısmen kabulü ile 2.200 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, miktar ve faizin başlangıç tarihi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı vekilinin kazanç (gelir) kaybına yönelik talebinin atiye bırakıldığı bildirildiğinden bu talep hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, … kazasından kaynaklanan maddi … istemine ilişkindir. Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre, davacı vekilinin, davalı … şirketi vekilinin, davalı … vekilinin, davalı … vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazının incelemesinde;
a) Mahkemece reddedilen davada vekille temsil edilen davalılar … ve sigorta şirketi için ayrı ayrı vekalet ücreti verilmiştir. Davanın aynı hukuki sebeple reddedilmesi halinde davalılar yararına tek vekalet ücreti verilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri doğru değildir.
b)Davacı vekilinin faiz başlangıcına dair yapmış olduğu temyiz itirazının davalı … şirketinin temerrüde düşürülmediği nazara alınarak dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi karşısında davalı … şirketi yönünden reddi gerekmekle birlikte, davalı sahıslar yönünden kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.
3-Davalı taraf vekilleri temyiz itirazları incelenmesinde,
a)Davacı vekili dava dilekçesinde 19.500 kazanç kaybının 10.000 TL’sini istemiş. Bilirkişi davacı yanın önceki dönemlere ilişkin hak ediş miktarlarının bilinmesi ile birlikte emsal araç defterlerinin dosyaya ibraz edilmesi gerektiğini, mevcut haliyle hesaplama yapamadığını belirtmiştir. Davacı yan defterlerini ibraz etmemiş ve karar celsesinde kazanç kaybı taleplerine yönelik kısım için davasını atiye bırakmıştır. Bu celsede davalı … ve … vekili açıkça davacının atiye bırakma taleplerini kabul etmediklerini beyan etmiştir. Bu halde, mahkemece yapılacak iş, bu talep yönünden de davaya devam edilerek davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir.
b) Davalı … vekili temyiz itirazında vekille temsil edilmelerine rağmen lehlerine vekalet ücreti hükmedilmediği itirazında bulunmuştur. Mahkemece aynı sebepten reddedilen davada vekille temsil edilen davalılar yararına tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davalı … lehine hiç vekalet ücreti takdir edilmemesi hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle tüm taraf vekillerinin sair temyiz itirazının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 17/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.