Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15298 E. 2018/8327 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15298
KARAR NO : 2018/8327
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davacının eşinin 10/08/2010 tarihinde davalı … idaresindeki diğer davalı … adına kayıtlı aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, kaza esnasında kusur tespiti yapıldığını, davalı şoförün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini,bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 10.03.2015 tarihli celsede davalının aracının sigorta poliçesini düzenleyen dava dışı şirketin maddi tazminat taleplerini karşıladığını, 92.928,00 TL ödeme yaptığını belirterek, maddi tazminat taleplerinden vazgeçtiklerini, 19/03/2015 tarihli beyan dilekçesinde ise manevi tazminat taleplerinin davacı … için 30.000,00 TL, Sümeyye için 7.500,00 TL, Elif için 7.500,00 TL ve Zehra için 5.000,00 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, konusuz kalması nedeniyle maddi tazminat bakımından açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ceza ve hukuk mahkemelerine ait dosyalardaki kusur raporlarının tetkikinden oluşan nihai kanaate göre, olayda davalı …’ın %90, müteveffanın ise %10 oranında kusurlu oluşu, davacıların müteveffaya yakınlık dereceleri, tarafların mali durumları, meydana gelen neticenin vehameti dikkate alınarak manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı
… için 4.000,00 TL manevi tazminatın 10/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda talep edilen manevi tazminat yönü ile kısmen kabul kararı verilmiş, davacılar lehine manevi tazminat yönü ile hüküm fıkrasının 12 ve 13. bendinde iki kez vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalılar lehine AAÜT 10/1.maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmelidir. Bu nedenle hüküm fıkrasının 13. bendinde takdir edilen vekalet ücretinin, “davalılara ödenmesine” şeklinde olması gerekirken davacılara ödenmesine” şeklinde hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 13. bendindeki “davalılardan” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine “davacılardan” ibaresinin yazılmasına, “davacılara” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine “davalılara” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 27.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.