Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15239 E. 2018/7638 K. 11.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15239
KARAR NO : 2018/7638
KARAR TARİHİ : 11.09.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 20/09/2011 tarihinde, müteveffa …’nin kullandığı … plakalı araçla tek taraflı kaza yapıldığını, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak sakat kaldığını, bu kazada müteveffa Osman’ın tamamen kusurlu olduğunun bildirildiğini, kaza konusu aracın malikinin müteveffa … olduğunu, sigortasının poliçe limitinin sakatlanma başına 200.000,00 TL, tedavi giderleri için 200.000,00 TL olduğunu, bu durumda sigortanın söz konusu poliçeden ayrı ayrı 200.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 400.000,00 TL teminat ile sorumlu olduğunu, kazadan sonra davacının yatağa bağımlı kaldığını ve çalışamadığını, müvekkilinin iş göremezlik tazminatının yanı sıra bakıcı ücreti talep ettiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, şimdilik 9.000,00 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik, 1.000,00 TL bakıcı gideri ve diğer iyileştirme giderleri olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının delil örneklerinin tebliğ ettirilmemiş olduğunu, tebliğ edilene kadar cevap verme hakkının saklı tutulmasını talep ettiğini, müvekkili şirketin ikametgahının … sınırlarında
olduğundan yetkisizlik itirazının bulunduğunu, poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduklarını, keza masraf ve vekalet ücretlerinin poliçe sorumluluklarında isabet eden oranlarda olması gerektiğini, davacının kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini, davacının maluliyet oranının tespitinin önemli olduğunu, davacının söz konusu hasar dolayısıyla dava öncesinde şirketlerine başvuru yapılmadığını, bu nedenle şirketinin feri alacakları ve taleplerden sorumlu olmadığı gibi kanun gereği, masraflara katlanmakla yükümlü olmadığını, faiz yönünden Karayolları Trafik Kanununun 98. ve 99. maddeleri ve yargıtay kararları gereğince gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile müracaat tarihinden öncesinde şirketinin temerrütünün söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, açılan davanın kabulü ile 03.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 400.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin (2) nolu bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkeme ilamı hüküm fıkrasının (3) nolu bendinde “Davacı yanın yapmış olduğu harç ve avans olarak toplam 2.314,30 TL yargılama giderinin davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde yazılmışsa da davacı tarafından dava açılırken 66,00 TL harç ve masraf, 11.10.2013 tarihinde 300,00 TL gider avansı, 01.10.2014 tarihinde 100,00 TL gider avansı, 03.11.2014 tarihinde 60,00 TL gider avansı, 10.12.2014 tarihinde 100,00 TL gider avansı, 26.04.2015 tarihinde 610,25 TL ATK muayene ücreti 13.05.2015 tarihinde 500,00 TL gider avansı, 10.06.2015 tarihinde 1.332,05 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.068,83 TL masraf yapıldığı dosya içerisindeki makbuzlardan anlaşılmakla, dava tam kabul olduğuna göre davacı tarafça yapılan toplam 3.068,83 TL yargılama giderinin tamamının davalıdan tahsiline hükmedilmesi gerekirken, yargılama giderinin eksik hesaplanmış olması doğru değil, bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden hükmün, HMK.nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile mahkeme ilamının hüküm kısmının 3 nolu bendindeki “2.314,30 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “3.068,83 TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.