Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15229 E. 2018/8700 K. 04.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15229
KARAR NO : 2018/8700
KARAR TARİHİ : 04.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı … vekili ve davalı …vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davacının 25/10/2011 tarihinde Rize’den … ‘a gitmek üzere ticari taksi tuttuğunu ve bu araçla araç sürücüsüne bedelini ödeyerek Trabzon iline gittiğini, … ki işini tamamladıktan sonra aynı gün aynı araç ile Rize’ye dönmek üzere hareket ettiklerini, araçla dönüş yolunda saat 23:15 sıralarında aracın kaza yaptığını ve müvekkilinin yaralandığını, kaza yapan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının Güneş Sigorta adına Hasan&… Hizmetleri adlı şirketçe yapıldığını, acentenin hizmet alanının Rize olduğunu, kazaya sebebiyet veren diğer araç olan … plakalı aracın ise zorunlu mali sorumluluk sigortasının … Anonim Sigorta adına … Sigortacılık Hizmeti … isimli acente tarafından yaptırıldığını, müvekkili davacının bu kaza nedeniyle sağ kolundan yaralandığını, çok uzun ve acılı bir tedavi süreci geçirdiğini, ameliyatlar ve tedaviler sonucunda koluna platin takıldığını ancak kolunu, elini ve parmaklarını halen kullanamadığını ve halen acılarının devam ettiğini, bu acıların son bulması ve kolunu tekrar kullanması için bir takım ameliyatların daha yapılması gerektiğini, müvekkilinin kolunu kullanamaması nedeniyle çalışamadığını, belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile tazminat talebini 212.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …vekili, dava konusu kazaya karışan ve davacının içinde bulunduğu… plaka sayılı ticari taksi niteliğindeki aracın müvekkili şirkete zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, poliçe gereği müvekkili sigorta şirketinin maddi tazminat sorumluluğunun taraflar arasında imzalanan poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin halen temerrüde düşmemiş olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru olmadığından, müvekkili şirketin temerrüde düşmemiş olduğundan kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı bulunduğunu, kişi başı sakatlık azami tazminat limitinin 200 bin TL ile sınırlı olduğunu, bu durumda kazaya karışan … sayılı aracın kazadaki kusur oranına göre müvekkili şirketin poliçe limitiyle sınırlı olarak tazminata mahkum edilebileceğini, davadan önce dava konusu kaza nedeniyle davacı tarafça müvekkili şirkete herhangi bir tazminat talebi yönünde başvuru da bulunulmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, davacının tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile 210.273,27 TL maddi tazminatın sigorta limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalı … vekili ve davalı …vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin ve davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirelerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir.
Somut olayda, davalı … vekili davacı tarafın emniyet kemeri takmadan seyahat ettiğini ileri sürerek müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunmuştur.25.10.2011 tarihli kaza tutanağından davacının emniyet kemeri takmadığının anlaşılması karşısında mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, BK’nın 44. maddesi uyarınca, tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağını karar yerinde tartışılması gerekir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 10.772,76 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …ye geri verilmesine, 04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.