Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15173 E. 2018/10593 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15173
KARAR NO : 2018/10593
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.11.2018 Salı günü davacı vekili Av…. ile davalı vekili Av. … geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, dört araçtan oluşan konvoyla yol emniyet ve kontrol görevini ifa ederken meydana gelen kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan jandarma er olan müvekkilinin yaralandığını, müvekkiline askerliğe elverişli olmadığına dair rapor verildiğini, maluliyet nedeniyle emekli sandığı tarafından maaş bağlandığını, maluliyet derecesinin 6 olduğunu, davalının tam kusuruna dayanılmadığını, müvekkili yolcu olduğundan müterafik kusuru bulunmadığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 1.2.2008 tarihli ıslah dilekçesiyle işgöremezlik tazminatı talebini 70.500 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının açmış olduğu manevi tazminat davası yerinde görülmediğinden reddine, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 48.348,81 TL maddi tazminatın 10.02.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı …’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda trafik kazasına üç araç karışmış olup davacı davalının işleteni olduğu askeri araçta yolcu konumundadır ve davasını bu araçtan dolayı davalıya karşı açmıştır. Kaza tespit tutanağına göre dava dışı tankerin sürücüsü … çarpma kuralını ihlalden tam kusurlu, davacının yolcusu olduğu askeri aracın dava dışı sürücüsü ile diğer askeri aracın dava dışı sürücüsü kusursuzdur. Davaya konu kazayla ilgili olarak yapılan ceza yargılamasında önce keşif sonucu trafik bilirkişisinden, daha sonra … Müdürlüğü heyetinden aldırılan bilirkişi raporuna göre dava dışı tanker sürücüsü sanık … çarpma kuralını ihlalden tam kusurlu, davacının yolcusu olduğu askeri aracın dava dışı sürücüsü ile diğer askeri aracın dava dışı sürücüsü ise kusursuz bulunmuştur. Ceza davasında tanker sürücüsü sanık … hakkında adli para cezasına hükmedilerek ceza ertelenmiş ve hüküm temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
İşbu davada mahkemece ayrı bir kusur incelemesi yaptırılmamış olup hükmün gerekçesinde davacı askerlik yaptığı sırada askeri araç asker…’in yönetiminde olduğu halde seyrederken, arkadan gelen ihbar olunan …’in kullandığı tankerin çarpması sonucu araçta bulunan davacının sürekli maluliyet halinde kaldığı, olayda davacı ve askeri aracın şoförü kusurlu bulunmayıp tüm kusurun ihbar olunan …’de bulunduğunun kabul edilmesine göre, mahkemece aracın işleteni, kusursuz sorumluluk ilkelerine göre oluşan zarardan sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, davalının işleteni ve davacının yolcusu olduğu askeri aracın da kusuru bulunmadığından bu gerekçelerle maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davalının sorumluluğuna hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.