Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15167 E. 2018/9936 K. 31.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15167
KARAR NO : 2018/9936
KARAR TARİHİ : 31.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin eşi … ‘ın sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken, karşı istikametten gelen davalı …’ın kullandığı ve diğer davalı olan şirkete ait yolcu otobüsünün, sol tarafa devrilip kayması ile zincirleme kazaya sebebiyet vermesi sonucunda müvekkili …’ın ölümcül derecede yaralandığını ve kaza nedeniyle %40 malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 100.000,00 TL maddi tazminat taleplerinin 16/11/2004 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, öncelikle davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçelerini düzenleyen Güneş Sigorta A.Ş’nin ve yol kusuru nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğünün de davaya dahil edilmesinin gerektiğini, davalının %40 iş gücü kaybını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının talebinin maluliyet tazminatına ilişkin olmasına ve ATK Genel Kurul raporunda davacının maluliyeti olmadığının belirtilmesine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 12.maddesi gereğince, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyorsa avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla, tarifenin 3.kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.”
Somut olayda, davacı vekili 100.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, dava işin esasına girilerek reddedilmiştir. Bu durumda, mahkemece maddi tazminat yönünden davanın esastan reddi nedeniyle vekalet ücretine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince talep edilen bedel üzerinden nisbi olarak hükmedilmesi yerine, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden HMUK’nun 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile maddi tazminat yönünden hükmün 6.bendindeki “1.500,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “10.400,00 TL nisbi” ibaresinin yazılarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.