Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15088 E. 2015/11501 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15088
KARAR NO : 2015/11501
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31.7.2015
NUMARASI : 2015/397

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu N. aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiğinden, dava konusu taşınmazlarını tapu kayıtları üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir.
Mahkemece, davalı borçluya borç kayanağı trafik kazası nedeni ile 12.08.2011 tarihinde ceza verildiği, dava konusu 154 ada 4 parselin bu tarihten önce 04.04.2011 tarihinde davalı L.’e satıldığı, dolayısıyla tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiği, diğer taşınmazın ise borçlu ile birlikte diğer mirascılar tarafından davalı N.’e devredildiğinden bahisle davasının tedbir talebi red edilmiş ve bu karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için diğer dava koşullarının yanında, iptali istenilen tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçeklemesi gerekir. Somut olayda, alacağa esas ilam borçlunun 14.03.2011 tarihinde sebep olduğu trafik kazasından doğan tazminata ilişkin olduğundan borcun doğumunun 14.03.2011 tarihi olduğunun kabulü gerekirken aksi değerlendirme ile borçluya bu olay nedeni ile verilen ceza tarihinin esas alınması hatalıdır.
Öte yandan, diğer davalı N.’e yapılan tasarrufun sadece borçlunun hissesi dikkate alınarak ve İİK’nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılarak sonucuna karar verilmesi gerekirken diğer hissedarların devri dikkate alınarak talebin reddi de isabetsizdir.
Bu nedenlerle, mahkemece dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz kararı verilmemesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü 31.07.2015 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.11.2015 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi.