Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15036 E. 2016/2349 K. 29.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15036
KARAR NO : 2016/2349
KARAR TARİHİ : 29.02.2016

MAHKEMESİ :………Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar …, …, …, … ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili davalı …’in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalılara sattığını, yine alacaklısı olduğu icra takip dosyasını da davalılardan …….’ temlik ettiğini öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar … ve … davanın reddini savunmuş, diğer davalılar cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 1945 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 nolu bağımsız bölüm ile 8 nolu bağımsız bölüme ilişkin davalılar arasında yapılan satış işlemlerinin (tasarrufların) iptali ile bu bağımsız bölümler üzerinde davacıya cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar …, …, …, … ve … tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında üçüncü kişinin borçludan satın aldığı malı
elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Aynı şekilde davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile satılması halinde de üçüncü veya dördüncü kişi konumundaki davalının elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur. Somut olayda dava konusu taşınmazlar dördüncü kişinin elinde iken borçlu davalının dava dışı başka bir alacaklıya olan borcu nedeniyle cebri icra yolu satılmış olduğu, satışların kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece taşınmazların satışının yapıldığı icra dosyasının getirtilerek davalı dördüncü kişiye tasarrufa konu taşınmazların satışı nedeniyle kendisinde kalan bir paranın olup olmadığının, taşınmazların tapuda halen davalı dördüncü kişi adına kayıtlı olmasının nedeninin araştırılması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar …, …, …, … ve …’nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.