Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/15014 E. 2018/9732 K. 30.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15014
KARAR NO : 2018/9732
KARAR TARİHİ : 30.10.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar … vekili ve … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; davalılardan … İdaresine ait, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici, … plakalı dorse aracın, müvekkillerinden … eşi, diğer davacı …’in babası olan, davacılardan … ve … oğlu, davacı …’in kardeşi olan …’e ait ve sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu, aracın tamamen hurdaya dönüştüğünü, …’in vefat ettiğini belirterek, … Sigorta tarafından ödenen 50.000,00 TL ve davacı … ve …’e bağlanan aylığın peşin sermaye değeri olan toplam 51.000,00 TL’nin mahsubu sonucu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davacı … için 110.000,00 TL, davacı … için 16.800,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve davacı … ve … için ayrı ayrı 75.000,00 TL manevi, diğer davacılar için ayrı ayrı 7.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, araç bedeli olan 8.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkilleri … ve …’e verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı … için 110.000,00 TL ve davacı … için 16.800,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 18/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların destekten yoksun kalma nedenli fazlaya ilişkin maddi tazminat haklarının saklı tutulmasına; araç hasarı için 7.350,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve …’e verilmesine, araç hasarı nedenli fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine; davacılar … için 20.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacılar … ve … için ayrı ayrı 6.000,00 TL, davecı … için 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ve davalı … Özel idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … vekili ve davalı …Özel idaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir.
Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … vekili ve davalı Bartın İl Özel idaresi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK’nun 428.maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 30.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.