Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/1487 E. 2015/10492 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1487
KARAR NO : 2015/10492
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : Sorgun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2014
NUMARASI : 2013/279-2014/580

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar Ü.. Y.. ve H.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalı şirket nezdinde 124149312 poliçe numaralı zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı bulunan davalılardan sigortalı Ü.. Y..’in maliki olduğu 66 LN 653 plaka numaralı aracın, diğer davalı H.. Y..’in sevk ve idaresinde iken 08/08/2012 günü saat 17:20 sıralarında Ankara Caddesi üzerine kavşak harici bir noktadan aniden çıkarak o sırada Ankara yolu Şahbazlar Dinlenme Tesisi karşısında seyir halinde iken müvekkilinin….. plakalı aracının kaza yapmasına neden olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca “işleten ve araç işletici teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludurlar.” şeklinde anılan kaza tespit tutanağının kusurun belirtilmesi açısından yeterli olmadığını, burada trafik memurlarının 24 saat güvenlik kameraları ile izlenen bir yerde bu kayıtlara bakmaksızın davalının beyanına göre tutanak düzenlendiğini, davalının gerçekleri gizleyerek adaleti yanıltmaya çalıştığını, bu konuda da yasal haklarını saklı tuttuklarını, müvekkilinin maddi anlamdaki kayıplarının telafisini tespit için Sorgun Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012-12 D.iş no’su ile hasar tespiti yapıldığını, müvekkilinin aracında bu tespit raporu ile 6.836,00-TL hasar oluştuğunun bildirildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tespit dosyası masrafları hariç 6.836,00-TL nin kaza tarihinden başlayarak işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, mahkeme masrafı ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili 08.08.2012 tarihinde, müvekkillerden Ü.. Y.. adına kayıtlı olan ve diğer müvekkil H.. Y.. tarafından kullanılan aracın sadece kaza anında olay yerinde bulunduğunu, kazaya karışmadığını, kaza tespit tutanağında da aracı kullanan müvekkil H.. Y..’e kusur verilmediğini, kazanın meydana gelmesinde ….. plakalı araç sürücüsü T.Y.nin kusurlu bulunduğunu, Ü.. Y..’e ait araç için diğer davalı ….. Anonim Türk Sigorta A.Ş, ye……. poliçe ile zorunlu mali sorumluk sigortası yaptırıldığını,yani müvekkilin onun adına aracı yasal olarak kullanan şahısların kusurları ile üçüncü şahıslara vereceği zararları ödemeyi poliçe sınırları ile garanti altına alındığını, maddi hasarlarda araç başına limitin 22.500 TL olduğunu, müvekkilin kazada ve dolayısıyla meydana gelen zararda kusuru olmadığını, eğer kusurlu bulunursa, kusuru oranındaki zararın, diğer davalı sigorta şirketi tarafından zaten ödenmek zorunda olduğunu, müvekkiller aleyhine bu davanın açılmasında davacının hukuki yararı olmadığından her iki müvekkil yönünden de haksız ve yersiz olan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 6.836,00 TL tazminatın hasarın meydana geldiği 08.08.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılar Ü.. Y.. ve H.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
08.08.2012 tarihli kaza tespit tutanağında davacıya ait araç sürücüsü dava dışı T.Y.nin kazada 2918 Sayılı Kanun 52/1-b maddesindeki araçların hızlarını, aracın çekme teknik özelliğine, yol hava durumuna gerektiği şartlara uydurma kuralını ihlal ettiği belirtilmiş, davalı sürücü H.. Y..’e kusur atfedilmemiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacıya ait araç sürücüsü dava dışı T. Y.nin kazada kusurlu olmadığı, davalı sürücü H.. Y..’in 8/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu arasındaki kusur oranlarına ilişkin açık çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda HMK 266.maddesindeki ilkeler göz önünde bulundurularak davacıya ait araç sürücüsü dava dışı T. Y.’nin de dava konusu
olayda bir miktar kusuru olduğu hakim tarafından takdir edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
Diğer yandan aynı yasa madde hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, Sorgun Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/12 D.iş sayılı dosyasında konusunda uzman olduğu bilinmeyen oto motor bilirkişisi, kaporta bilirkişisi ve elektrik bilirkişisinden alınan hasar raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Davalı tarafın rapora itirazı da dikkate alınmadan karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece hasar hususunda alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bozma neden ve şekline göre davalılar Ü.. Y.. ve H.. Y.. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar Ü.. Y.. ve H.. Y.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar Ü.. Y.. ve H.. Y.. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Ü.. Y.. ve H.. Y..’e geri verilmesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.