Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/14867 E. 2018/3256 K. 26.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14867
KARAR NO : 2018/3256
KARAR TARİHİ : 26.03.2018

MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin evini davalı … şirketine sigortalattığını,sigorta limitinin 85.000,00 TL olduğunu, 12/03/2013 tarihinde çıkan yangında ev ve içindeki eşyaların tamamen yandığını, olayla ilgili olarak savcılığın takipsizlik kararı verdiğini, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/71 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, tespite göre 44.198,00 TL bina, 1.910,00 TL’de eşyalarının tazmin değeri tespit edildiğini, bu tespitin bina ve eşyaların çok altında olduğunu, davalı şirketin hasar dosyası açarak 22.690,93 TL ödeyerek ibralaşmak istediğini, müvekkilinin önerilen bu miktarı kabul etmesinin mümkün olmadığını, bunun üzerine sigorta tahkim komisyonuna başvurulduğunu, bu kurumca ise 38.214,5 TL toplam hasar tespit edildiğini, müvekkilinin noterlik aracılığıyla ihtarname çektiğini, müvekkiline 85.000,00 TL’nin ödenmesi gerektiğini belirterek, yangın sonucu oluşan ev hasarı, eşya hasarı, tespit dosyası masrafı, sigorta tahkim komisyonu masrafı, noter ihtarname masrafı, vekaletname masrafı ve poliçe kapsamında hukuki koruma ücreti olarak tüm zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırmak suretiyle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12/03/2013 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; dava miktarının belirli ise belirsiz davanın açılamayacağını, eksik harcın davacıya tamamlattırılması gerektiğini, ekspertiz raporuna göre hasarın 22.690,93 TL olarak tespit edildiğini, iş bu bedelin davacıya ödeneceği belirtildiğini ancak davacı tarafından bu ödemenin kabul edilmediğini, yapı tipine göre risk kabul esaslarına göre düşük prim düzenlendiğini, davacı tarafından mevzuattan kaynaklı talep hakkı sonucu herhangi bir prim güncelleme talebi iletilmeyerek zımni kabul ortaya çıktığını, davacının hukuksal koruma teminatı talep edebilme hakkının bulunmadığını, poliçe genel şartlarına göre sigortalı ile sigortacı arasındaki bütün uyuşmazlıkların teminat dışı kaldığını belirterek, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;davacının meydana gelen zarar nedeniyle talep edebileceği miktarın 49.839,90 TL olduğu; ancak karar celsesi olan 15/04/2015 tarihine kadar herhangi bir arttırım talebinde bulunarak gerekli harcın yatırılmadığı anlaşıldığından taleple bağlı kalınarak; davanın kabulü ile, 35.000,00 TL’nin (sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere) 13/04/2013 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan ve aşağıda dökümü yazılı 1.969,85 TL kalan onama harcının davalıdan alınmasına, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.