Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/14771 E. 2015/12835 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14771
KARAR NO : 2015/12835
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

MAHKEMESİ : ……….Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ……. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi …… davalı ………….. K. şubesinden aldığı tüketici kredisi nedeniyle diğer davalı …….. tarafından hayat sigortası yapıldığını, R.A.’in 25.03.2013 tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketi tarafından murisin hayat sigortası poliçesinde ölümüne neden olan hastalığını beyan etmediği gerekçesiyle ölüm tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitine ayrıca davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu poliçenin geçerli olduğunun tespiti ile poliçeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda, mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli mahkemenin Kocaeli Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davalı ………. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan ölüm tazminatının ödenmesi istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalada tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
6502 sayılı TKHK’nın “Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici maddenin 1. fıkrası ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” hükmünü içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, dava 11.09.2013 tarihinde kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olduğundan mahkemece yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı …………….vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ………………..’ne geri verilmesine 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.