Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/14505 E. 2018/3253 K. 26.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14505
KARAR NO : 2018/3253
KARAR TARİHİ : 26.03.2018

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline ait davaya konu taşınmazın Van ilinde meydana gelen 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihli depremlerde hasar aldığını, söz konusu taşınmazın 03/05/2011 tarihinde bir yıllık Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Zorunlu Deprem Sigortası yaptırıldığını, söz konusu hasarın ödenmesi için davalı kuruma yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak şartıyla 1.000,00 TL deprem hasar tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı kurum vekili; davacının kendilerine ihbarda bulunduğunu ancak henüz hasar dosyası incelemeleri tamamlanmadan dava açıldığını, tazminat hesabının Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarına uygun olması gerektiğini, sigortalı taşınmazın az hasarlı olduğunu, zorunlu deprem sigortası hazırlanırken davacının gerçeğe aykırı ve eksik beyanda bulunduğunu, buna rağmen 2.618,40 TL hasar tazminat tutarının davacının hesabına gönderilmek suretiyle sorumluluğun yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile, 15.530,16 TL tazminatın davalı kurumdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Dava, zorunlu deprem sigorta sözleşmelerinden (DASK) kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı DASK tarafından yargılama sırasında 17/04/2012 tarihinde davacıya 2.618,00 TL ödeme yapılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; belirlenen zarar miktarından, davalı DASK’ın ödemiş olduğu bu miktar sehven 2.168,00 TL üzerinden güncelleştirme yapılarak mahsup edilmiş, mahkemece de aynı şekilde hesaplama yapılarak karar verilmişse de davalı DASK’ın yapmış olduğu ödeme miktarı yanlış mahsup edilmiştir. Bu durumda; belirlenen tazminattan davalı DASK tarafından ödenen 2.618,00 TL’nin güncelleştirilerek mahsup edilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış hesap yöntemine göre bulunan sonuç miktara göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3)Sigorta sözleşmelerine konu olan taşınmazların mesken niteliğinde bulunması nedeniyle temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.3.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.