Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/14152 E. 2018/7988 K. 20.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14152
KARAR NO : 2018/7988
KARAR TARİHİ : 20.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar…A.Ş., SBN Sigorta A.Ş., … vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, maliki ve trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkili …’ın yaralandığını, kazada; kalça ve leğen kemiği ile sol dizinin kırılması sebebi ile sağlık sorunları ile karşılaştığını, yaşamını idame ettiremediğini, tuvaletini yaparken dahi zorluk çektiğini açıklayıp müvekkili … için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın, müvekkili … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faiz ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini artırmıştır.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile 14.631,54 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline, alacağın 5.000,00 TL’lik kısmına yasal faiz işletilmesine, davacının alacağa ticari faiz işletilmesi talebinin reddine, davacı … için 2.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 1.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı … vekili, davalı …Ş. vekili, davalı … vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … vekili, davalı … vekili ile davalı …’in tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar yararına takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile tahsilini, ıslah dilekçesi ile 14.631,54 TL’nin tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile 14.631,54 TL’nin davalılardan tahsili ile alacağın 5.000,00 TL’sine faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren, aracın trafik sigortacısı ise davadan önce başvuru yoksa dava tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Somut olayda davacı vekili, dava dilekçesi ile hükmedilecek alacağa faiz işletilmesine karar verilmesini talep ettiğine göre davacının ayrıca ıslah dilekçesi ile faiz talebinde bulunmasına gerek yoktur. Buna göre dava dilekçesi ile talep edilen ve ıslah ile artırılan tüm maddi tazminat yönünden (14.631,54 TL) davalılar araç maliki, işleteni ve sürücüsü kaza tarihinden, aracın sigortacısı dava tarihinden faiz ile sorumlu olup yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
4-Davalı … şirketi, kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’na göre davalı … şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığı gibi manevi tazminata ilişkin yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden de sorumlu değildir. Mahkemece manevi tazminata yönelik yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden davalı … şirketinin diğer davalılar ile birlikte sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili, davalı …
vekili ile davalı …’in tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.023,74 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar Motaş, … ve …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı …Ş’ye geri verilmesine 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.