Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/14056 E. 2018/2244 K. 13.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14056
KARAR NO : 2018/2244
KARAR TARİHİ : 13.03.2018

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa’ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu …’nin kamu alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı dava konusu taşınmazını 23.06.2009 tarihinde davalı kardeşi …’a sattığını belirterek, davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalı …, hısımlık dışında kötü niyetin ispatlanamadığını, taşınmazın murislerinden intikal ettiğini, başkasına satma borçlunun olanağının olmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.Davalı …, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, dava konusu … İli … İlçesi … Köyü 140 parselde kayıtlı taşınmazda davalı … adına kayıtlı olan hissenin 23/05/2009 tarihinde davalı …’a satıldığı, bu dönemde davalı …’nin 2000, 2001 ve 2002 yıllarına ait vergi borçları bulunduğu, nüfus kayıtlarından tarafların kardeş olduğunun anlaşıldığı, 6183 sayılı Yasa Madde 28/1 gereği üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarrufların, bağışlama hükmünde olup iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulü ile tasarruf tarihindeki vergi borcunun ulaştığı miktar ve ferileri olarak tesbit edilen 18.038,55 TL ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davanın amacı davacı alacaklıya tasarruf tarihinde tesbit edilen vergi borcu ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisinin alınması olduğundan, bu yönde hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde sadece iptali şeklinde karar verilmesi isabetsizdir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. bendindeki “İPTALİNE” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “İPTALİ ile alacaklıya haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine“ ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.