YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13881
KARAR NO : 2016/4202
KARAR TARİHİ : 04.04.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde, davacılar vekili tarafından süresinden sonra temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının maliki olduğu aracı kiralayan davacı …’in yaptığı tek taraflı kazada aracın hasar gördüğünü, davacı … ile davalı şirketin protokol hazırladığını ve davacının zarara karşılık 18.000,00 TL’lik teminat amaçlı bono verdiğini, aracın hasarının kasko şirketi tarafından ödenmesinden sonra değer kaybı bedeli düşüldükten sonra kalan kısmın davacı tarafa iadesi konusunda anlaşıldığını, davacının senet tutarını 03.07.2012’de davalıya ödediğini, davalının kazadan doğan zararlarını sigortacısından aldığını ve davacının ödediği bedeli iade etmesi gerektiğini, belirsiz alacak davası olarak şimdilik 5.000,00 TL. üzerinden açtıkları davada davacının ödediği 18.000,00 TL’den davalının kaskocusunun ödemediği miktar varsa bunun bilirkişi raporuyla saptanıp düşülmesi, yoksa bedelin tamamının temerrüt tarihinden faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; tarihsiz ve havalesiz dilekçesi ile, dava değerini 6.186,00 TL. artırmıştır.
Davalı vekili, davacı …’e kiraladıkları aracın kazadaki hasarı nedeniyle en az 90 gün çalışmadığını ve günlüğü 70,00 TL’den 6.300,00 TL. kazanç kaybı oluştuğunu, sigorta teminatı kapsamında olmayan bu bedelden davacı sürücünün sorumlu olduğunu, henüz 5 aylık olan aracın kaza nedeniyle değer kaybına uğradığını ve bunun da 4.500,00 TL. olduğunu, araç kaskocusunun 514,00 TL’lik muafiyet bedelini de ödememesi nedeniyle davacı sürücünün bu bedelden de sorumlu olduğunu, davacıların ödediği bedelin kazadan doğan zararı karşılamaya yönelik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın ıslahla arttırılan miktar da gözetilerek kabulüne, 11.186,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek
yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı aracının trafik kazasında hasar görmesi nedeniyle, davacıların teminat amaçlı olarak davalıya ödedikleri bedelin iadesi istemine ilişkindir.
1-Davacılar vekilinin temyiz talebi yönünden; 02.04.2015 tarihli kararın tebliği üzerine davacılar tarafından temyiz başvurusunda bulunulmamış; ancak davalı tarafça temyiz başvurusunda bulunulmuş, davalı temyiz dilekçesinin 07.07.2015 tarihinde davacılar vekiline tebliği üzerine, davacılar vekili 19.08.2015 tarihli dilekçesi ile katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur.Davacılar vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin yasal 10 günlük süre geçirildikten sonra verildiği ve temyiz defterine kaydedildiği görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacılar vekilinin süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz talebi yönünden; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 569,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 4.4.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.