Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/1370 E. 2015/10416 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1370
KARAR NO : 2015/10416
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2011/117-2014/53

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davacının işleteni olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigortalanan aracını bir tanıdığına düğüne gidip gelmesi için verdiğini, bu kişinin tek taraflı maddi hasarlı ve ölümlü kaza yaptığını, kazada aracı pert olduğundan kasko değeri olan 20.000,00 TL’nin ödenmesi için davalıya başvurulduğunu, davalının aracın 3. kişiye kiralandığı ve bu nedenle kasko poliçesi özel şartları gereği hasarın teminat kapsamı dışında kaldığından bahisle ödeme yapmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden işleyecek reeskont faiziyle tahsiline, tespit dosyasında yapılan 500,00 TL. masrafın da davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş; 13.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 6.741,50 TL. artırarak toplam 14.741,50 TL’nin dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili,şirketlerinin bulunduğu yer olan Beyoğlu Mahkemelerinin davada yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, aracın davacı tarafından rent a car olarak kullandırılması sırasında kaza gerçekleştiğinden kasko sigorta poliçesi özel şartları gereği hasarın teminat kapsamında olmadığını, davacı sigortalının kazayla ilgili ayrıntılı bildirimi şirketlerine yapmamış olması nedeniyle tazminat talep hakkı doğmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile 14.741,50 TL. tazminatın reeskont faiziyle birlikte (8.000,00 TL’lik kısım yönünden dava, 6.741,50 TL’lik kısım yönünden ıslah tarihinden işleyecek) davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak davacı sigortalı tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir.Somut olayda davacı, işleteni olduğu hususi otomobilini davalı sigortacıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalatmıştır. Araç, dava dışı Veli İ. T.’ın sevk ve idaresinde iken davaya konu hasarın gerçekleştiği trafik kazası meydana gelmiş; bu kaza esnasında araçta bulunan ve hayatını kaybeden A. İ. T.’un ölümüyle ilgili ceza yargılamasının yürütüldüğü Didim 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/6 E.-2011/580 K. Sayılı ilamı ile kaza anında sigortalıya ait aracı kullanan kişinin Veli İ. T. olduğu saptanarak taksirle ölüme neden olma suçunda tecziyesi yönünde hüküm kurulmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen kasko poliçesinde “günlük veya kısa yahut uzun süreli olarak kiralanan araçlarda meydana gelen tüm hasarlar için aksi açıkça kararlaştırılmış ve gereken ek prim de ödenmemiş ise her hasarda hasar bedelinin %50’si sigortalı tarafından karşılanmak üzere müşterek sigorta uygulanacaktır ” düzenlemesine yer verilerek aracın kiralamada kullanılması halinde oluşacak zararların %50’si teminat kapsamı dışında bırakılmıştır.Davacı vekili, davacının aracını ailece tanıdığı olan Veli İ. T. adlı kişiye hatır amaçlı olarak verdiğini beyan etmiş, bu nedenle kazada oluşan hasarın kasko teminatı kapsamında kaldığını belirterek zararın tazminini istemiştir. Davalı sigorta şirketi vekili ise davacının aracının rent a car işinde kullanıldığı esnada hasarlandığını, poliçe şartlarına göre bu halin teminat dışında kaldığını,sorumluluklarının olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davacıya ait aracın rent a car işinde kullanılıp kullanılmadığı ve hasarın poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmadan, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının zarar talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin taraflar arasındaki kasko poliçesi kapsamında zarar talebinde bulunmasına karşılık;davalı vekili, zararın poliçe özel şartlarına göre teminat kapsamında olmadığını savunmaktadır. Davalı sigorta şirketi vekili, davacının aracının rent a car işinde kullanıldığı
hususunu ispat bakımından, şirketleri tarafından yaptırılan araştırma raporunu dayanak göstermektedir. Anılan rapor incelendiğinde hasara yol açan kazada vefat eden A.İ. T.’un babası olan Y. N.T.’un aracın kira ile alındığına dair yazılı beyanının bulunduğu, davacıya ait araç ruhsat belgesi üzerinde yazılı adreste davacının rent a car işi ile uğraştığının tespit edildiği görülmektedir. Hasarın teminat kapsamında yer almadığını ispat külfeti altında bulunan davalı sigorta şirketi tarafından delil olarak sunulan araştırma raporundaki hususlar da göz önünde bulundurularak, davacının aracının rent a car işinde kullanılıp kullanılmadığının tespiti gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davalı sigorta şirketinin savunmasına dayanak yaptığı 14/09/2010 tarih-2935 nolu araştırma raporunda bahsi geçen ve araştırma sırasında yazılı beyanı alınan Yonus Nadi Turanboy’un tanık sıfatıyla beyanının alınması, tanık beyanına göre varsa araç kiralama sözleşmesi örneğinin dosyaya sunulmasının sağlanması, davacının araç kiralama işiyle uğraşıp uğraşmadığının zabıta marifetiyle ve vergi dairesi nezdinde araştırılması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi olup yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bozma neden ve şekline göre davalı sigorta şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu aşamada davalı sigorta şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.