Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/13687 E. 2016/2027 K. 22.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13687
KARAR NO : 2016/2027
KARAR TARİHİ : 22.02.2016

MAHKEMESİ :………Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili; davacının maliki olduğu araç sürücüsünün yaptığı tek taraflı kaza neticesinde hasarlandığını, sürücünün kaza mahallinde aracı bırakarak ayrılmak zorunda kaldığını, olayın belirtilen şekilde olamayacağından bahisle davalı tarafından hasar bedelinin ödenmediğini, yaptırılan tespit sonucu aracın tamirinin ekonomik olmadığının belirlendiğini, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla hasarın şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 15.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebi 33.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; olayın teminat dışı olarak değerlendirildiğini, davacının talep ettiği toplam hasar miktarının fahiş olduğunu, hasarın poliçe teminatının dışında kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 33.000,00 TL tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmının dava, 23.000,00 TL’lik kısmının ise 20/05/2015 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre davalı vekilinin tüm ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı …….. aracın kasko sigortacısı olup, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.1 maddesi uyarınca, sigortacı hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç 15 gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tesbit edip sigortalıya bildirmek zorundadır ve 20.11.2013 tarihinden 15 gün sonra temerrüt oluşmuştur. Ancak davacının faiz başlangıç talebi 15.01.2014 tarihidir. Bu durumda mahkemece, gerek ilk dava değeri gerekse ıslah edilen bölüme ilişkin olarak taleple bağlı kalınarak 15.01.2014 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmekte iken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/11. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nm 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki “10.000 TL’lik kısmının dava, 23.000,00 TL’lik kısmının ise 20/05/2015 ıslah tarihinden itibaren” ibaresinin çıkartılarak yerine “15.01.2014 tarihinden” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.