Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/12973 E. 2016/219 K. 12.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12973
KARAR NO : 2016/219
KARAR TARİHİ : 12.01.2016

MAHKEMESİ :……..Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kazada müvekkillerinin desteğinin hayatını kaybettiğini ileri sürerek, toplam 60.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, 116.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucuna göre, davanın kısmen kabulü ile toplam 36.037,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı …… için 10.000 TL, davacılar…..,………ve ………. için ayrı ayrı 5.000 TL, davacılar ……….ve ………. için ayrı ayrı 4.000 TL, davacılar ……..,……….,……….,………,….,……ve ………. için ayrı ayrı 1.500 TL manevi tazminatın davalı ……… dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda, olayın meydana geldiği tarih, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı eş ve çocuklar için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı bir nebze hafifletebilmek için adalete uygun düşmemektedir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.01.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.