Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/12919 E. 2018/7177 K. 16.07.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12919
KARAR NO : 2018/7177
KARAR TARİHİ : 16.07.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve manevi tazminat yönünden davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını ve bacağında kısalma meydana geldiğini, davalı tarafa ait araç sigortacısı tarafından 29.600,00 TL. tazminat ödenmişse de ödenen bedelin gerçek zararı karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 26.850,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı …, davaya konu kazanın davacının asli kusuru ile gerçekleştiğini, araç sigortacısı tarafından zararı karşılandığından davacının maddi tazminat talep hakkının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, aracının sigortacısı tarafından yapılan ödeme ile davacının zararının karşılandığını, sigorta şirketine karşı açtığı davadan feragat eden davacının kendilerinden de tazminat talep edemeyeceğini, emekli olan davacının işgöremezlik zararı talebinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; yargılamanın devamı sırasında dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeyle davacının maddi zararının kalmadığı anlaşıldığından, konusuz kalan maddi tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının manevi tazminat isteminin kabulü ile 10.000,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi heyetinin, oluşa ve dosya kapsamına uygun raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; manevi tazminatın takdirinde TBK’nun 56. (BK’nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı … vekili ve davalı … vekilinin, kusur ve manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki dava açılmadan yaklaşık 4 ay önce, davalı yana ait aracın trafik sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. aleyhine, bakiye işgöremezlik tazminatı talebiyle, … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/193 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı; anılan davada, davacı …’nun mahkemeye sunduğu 10.09.2012 ve 23.05.2013 tarihli dilekçeler ile, dava açılmaması konusunda avukatına talimat verdiği halde davanın açıldığını, davaya devam etmek istemediğini ve davadan feragat ettiğini bildirdiği; mahkeme tarafından da feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın kesinleşmemiş olduğu görülmektedir. Eldeki davada davacı vekili tarafından, 11.02.2015 tarihli beyan dilekçesiyle, dava devam ederken davalı yanın sigortacısı tarafından davaya konu maddi tazminat ödendiği için bu talebin konusuz kaldığının, manevi tazminat için hüküm verilmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine; mahkeme tarafından, davacı vekilinin beyan dilekçesi gereği, konusuz kalan maddi tazminat için karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı taraf tam teselsülde olduğu gibi, zararının tümünün tazminini müteselsil borçluların hepsinden isteyebileceği gibi, birisinden de isteyebilir. Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, Borçlar Kanunu’nun 147. maddesi hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her birinin ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağı ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceği açıktır.
Somut olayda; davacı vekili tarafından, davalılarla birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olan araç sigortacısına karşı ayrıca dava açılmış; anılan davada, davacı asilin davadan feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup müteselsil sorumlu olan davalılara da davacı yanın bu feragati etki edeceği için, … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/193 Esas- 2013/290 Karar sayılı dosyasından 11.06.2013 tarihinde “feragat nedeniyle davanın reddi” hakkında verilen kararın kesinleşmesinin beklenmesi (gerektiği takdirde, kararın kesinleştirme işlemlerinin yapılması için davalılara yetki verilmek suretiyle); anılan davada verilen kararın ve dayanağı olan davacı feragatinin davalılara etkisi ve sirayet edip etmeyeceği değerlendirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin konusuz kalma beyanı gerekçe gösterilerek, maddi tazminat hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalılar vekillerinin, maddi tazminatın fer’i niteliğinde olan vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekili ve davalı … vekilinin, kusur ve manevi tazminata ilişkin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …
vekili ve davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … ve …’a geri verilmesine 16/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.