Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/12398 E. 2015/10134 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12398
KARAR NO : 2015/10134
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2013
NUMARASI : 2010/368-2013/7

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı M.. T.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili davalılardan İ.. Ş..’in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendine ait taşınmazı davalı Ş.. Ş..’e onunda diğer davalı M.. T..’ye sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı M.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan yasanın 282. maddesi gereğince borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişi, borçludan aldığı malı bir başka kişiye devrederse alacaklı, devir yapılan kötüniyetli dördüncü kişilere karşı da iptal davası açabilir. Buradaki “kötüniyetli dördüncü kişiler” iptal davasına konu malı, borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerdir. Kötüniyetin ispatı davacı alacaklıya aittir. Kanunun 283/2.maddesi hükmünce 278, 279, ve 280. maddelerde sözü edilen tasarruf ve muameleden faydalanan üçüncü kişi
şayet elde ettiğini elden çıkarmışsa elden çıkardığı tarihteki rayiç bedeliyle takip konusu alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak sorumludur. Somut olayda hükmü temyiz eden davalı Mevlüt dava konusu taşınmazı borçlu davalıdan doğrudan satın almış değildir. Taşınmaz borçlu davalı İsmail tarafından önce annesi olan davalı Şahsenem’e satılmış, onun tarafından da davalı Mevlüt’e satılmıştır. Davalı Mevlüt hakkındaki davanın kabul edilebilmesi için kötü niyetli olduğunun davacı alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Dosyada bulunan delillerden davalı Mevlüt’ün kötüniyetli olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu durumda davalı M.. T.. yönünden davanın reddine, borçlu ile hukuki muamelede bulunan davalı Ş.. Ş..’in ise borçlu davalının taşınmazdaki payı oranında taşınmazı elden çıkardığı tarihteki keşfen belirlenen gerçek değerini geçmemek kaydıyla ve de alacak ve fer’ileriyle sınırlı olmak üzere nakden tazminata mahkum edilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davalı M.. T.. yönünden de tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Kabule göre de tasarrufa konu edilen taşınmaz 4. kişi Mevlüt tarafından da elden çıkarılmış olması nedeniyle taşınmazı satın alan Aynur Yarayan ve Güner ve O. K.’in davaya dahil edilip edilmeyecekleri yönünden davacı tarafa süre verilmemesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı M.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı M.. T..’ye geri verilmesine 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.